Süt yaşamın ilk anından sonuna kadar sağlık açısından hayati önem taşıyan bir besin. Araştırmalara göre gençlik dönemine kadar yeterli süt içmek kanser, osteoporoza yakalanma riskini azaltıyor.
Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay boyunca sadece anne sütünü öneriyor. Çünkü anne sütü, yeni doğan bir bebeğin ihtiyacı duyduğu tüm besin öğelerini tek başına içeriyor. İlk 6 ay sadece anne sütü, daha sonra yavaş yavaş katı besinlere geçiş, 2 yaşına kadar ise ek besinlerle birlikte anne sütünün verilmeye devam edilmesi gerekiyor. Araştırmalar, anne sütü alanlarda obezite, diyabet, kalp rahatsızlıkları gibi ciddi hastalıkların görülme riskinin azaldığını belirtiyor.
Süt ve süt ürünleri içerdikleri zengin besin öğeleri nedeniyle başka bir besin grubu ile telafi edilemez ve değiştirilemez. Kemiklerin yüzde 99’u kalsiyumdan oluşur ve büyüme süt-süt ürünleri ile desteklenir. Özellikle çocukluk döneminde kemik kitlesinin büyüme ve gelişimi maksimum düzeyde olduğu için bu çağda süt-süt ürünleri tüketimine ekstra bir özen gösterilmelidir. Bu dönemde çocuklara günde 2 su bardağı süt mutlaka içirilmelidir. Uzmanlar, gençlik döneminde en yüksek kemik kütlesine ulaşıldığı takdirde, ileriki yaşlarda osteoporoza yakalanma riskinin azaldığını belirtiyor.
Kansere erken yaşta önlem
Birçok çalışma, süt ve süt ürünleri tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiği, bazı kanser risklerini azalttığı, tokluk sağlayarak kilo kontrolünde rol oynadığını vurgulamaktadır. Tüm bu olumlu etkiler sütün içinde bulunan protein, yağ asitleri, çeşitli vitaminler ve mineraller ile sağlanmaktadır. Ayrıca yapılan bir başka araştırmada, sütün içinde bulunan IGF-1 denilen büyüme maddesinin, gelişim geriliği görülen kişilerde daha düşük seviyede olduğu saptandı. Uzmanlar, süt-süt ürünlerini tüketiminin, beden ve zihin sağlığının korunması açısından önemini vurguladı Sütün fermantasyonu ile elde edilen yoğurtta, laktik asit ve birçok organik asit oluşur. Laktik asit bakterilerinin düzenli alınması bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Uzmanlar, sütün fermantasyonu sırasında oluşan ürünlerin, tüketilen besinlerdeki demirin emilimini arttırdığını düşünüyor.