Seçmen yönelişlerinin tahlilinde acaba “Genç seçmen” diye bir başlık açılabilir mi?
7 Haziran’da 2.5 milyon kişinin ilk defa oy kullanması bekleniyor. Bunun 335 bin kadarı İstanbul’dan.
İlk defa oy kullananlar dışında genel seçmen yapısı içinde genç diye nitelenebilecek çağlardaki oyların önemli bir pay oluşturduğu da bir vakıa. Çünkü nüfusumuz genelde genç. (15-24 yaş arası genç nüfus olarak kabul ediliyor ve bunun genel nüfusa oranı TÜİK verilerine göre yüzde 16.6, o da 12 milyon 591 bin 641 kişiye tekabül ediyor.) Bu haliyle seçim sonuçlarını etkileyebilme bakımından çok önemli bir yekun oluşturduğunda kuşku yok.
Soru şu:
-Acaba nasıl bir söylem genç nüfusu kendine çeker?
Bu noktada tek bir “Genç söylem”den, ya da en geniş ölçekte gençlere ulaşabilecek söylemden söz edilebilir mi?
Gençliğin erkek ve kadın, çalışan veya okuyan, şu veya bu sektörde çalışan, eğitimli eğitimsiz, yüksek eğitimli, orta ve ilk eğitimli, büyük şehirde ya da Anadolu’da yaşayan, dini, milli eğilimleri güçlü veya zayıf... gençliğin kendi içinde çok farklılaştığı açık.
Şu an seçim atmosferini belirleyen ana temalar var: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun konumuna ilişkin tartışmalar, emekli maaşı, asgari ücret, mazot fiyatları, Kur’an, Kabe gibi dini temalar, çözüm süreci, terör, paralel yapı ve ona ilişkin operasyonlar, Cumhurbaşkanlığı sarayı, yolsuzluk, seçim sonrasında koalisyon hesapları, istikrar, CHP’nin geçmiş dosyaları, Ak Parti’nin 13 yıllık hizmetleri... Özgürlükler... 2023 vizyonu...
Bunların toplumun farklı kesimlerini farklı etkiledeği muhakkak ama, acaba sırf “Genç nüfus” dediğimiz alana bu başlıklarla ilgisi sorulsa acaba nasıl bir dağılım gelir önümüze?
Ak Parti’nin İstanbul’da sahada gençlik çalışmalarını yürüten isimleriyle yaptığım bir görüşmede, ilk defa oy verecek olanlarda karşılıklarının istenen seviyede olmadığını söylediler bana. Hatta uzun vadede daha pek çok seçimi bu genç nüfusun etkileyeceğini, dolayısıyla herhangi bir partinin o kesimdeki karşılığının hayati önem taşıdığını ifade ettiler. Açıkçası biraz kaygılıydılar.
Dün Yeni Şafak’ta iletişim alanında uzman isim Ali Saydam yazmış, İstanbul’da “Yeni Türkiye Digital Ofisi” adı verilen bir yapı oluşturmuş Ak Parti. Şöyle bir “Yeni seçmen” profili çizmiş Ali Saydam:
“Bu seçimlerde 2,5 milyon genç oy kullanacak. Daha önce hiç sandığa gitmemişler... Mühür basmamışlar... Bu eylem onlara garip bile gelebilir. Seçim propagandaları, bağırıp çağırarak haklı olduğu algısı uyandırmalar, meydanlarda esip gürlemekten sesi kısılmış liderler, abartılı vaatler, bunlara yabancı... Türkçe’yi 200-300 kelime ile konuşuyorlar... Konuşma 10-15 dakikayı geçince canları sıkılmaya başlıyor.
“Bu 2,5 milyon gencin oyları her şeyi belirleyebilir. Tek başına iktidar yapar. Barajı atlatır... Baraj altı ve de muhalefette bırakır, koalisyon kurulacaksa, terkibini belirler...”
Bu 2.5 milyonun ötesinde de milyonlarca genç seçmen var. Gerçekten nasıl hareket edecek bu seçmen kitlesi ve her parti onlara ulaşmak için ne yapıyor?
Kuşkusuz her partinin ulaştığı bir gençlik kesimi var. Bunlar belirli ölçüde politize olmuş, yerini seçmiş olanlardır. Ama yönleri keskinleşmemiş bir gençlik kesiminden söz etmek mümkündür ve ağırlıklı politik iklimin o kesimi etkilemesi ve oradan oraya kaydırması da söz konusudur. Özellikle “Yeni seçmen”in bu duygu atmosferinden en çok etkilenen kesim olacağını tahmin ediyorum.
Liderlerin “Yeni seçmen”le iletişim performansı açısından bakıldığında, “Yeni Türkiye” vizyonunu da dikkate alırsak, Ahmet Davutoğlu’nun önemli avantaja sahip olduğunu söylemek mümkün, diye düşünüyorum. Kuşkusuz genel temalar da etkili olacaktır, ama Davutoğlu’ndan gençliğin enerjisi ile Yeni Türkiye idealini buluşturacak akli ve kalbi bir mesajın gençliğin duygu dünyası ile buluşacağı kanaatindeyim.
Ama şunun surasında seçime 30 gün kalmışken “Genç seçmen”in yeniden yeniden okunması ve ona ulaşacak bir dil bulunması kaçınılmaz gibi görünüyor.