Çocukların besinler ve işlevleri konusunda bilgi sahibi olmaları, onların sağlıklı beslenecekleri anlamına gelmez. Çocukların birçoğu besinler konusunda tutucu davranırlar, alışkın olmadıkları besinleri yemekte zorlanır. Okul çocuklarının yeme davranışı aşağıda da belirtildiği gibi aile bireyleri, arkadaş çevresi ve içinde bulundukları sosyal ve fiziksel ortamdan kolayca etkilenir.
Çocukların beslenme konusundaki seçimlerini, ailenin beslenme modelleri belirler. Örneğin, anne-baba sebze sevmiyorsa, çocuğun sebze yemesini beklemek gerçekçi olmaz.
Çocuklar okul ortamında birbirlerinin besin ya da yemek tercihlerinden etkilenirler. Örneğin, arkadaşları arasında popüler olan bir çocuğun yaptığı yemek tercihi, diğerlerini yönlendirmede etkili olabilir.
Çocukların beslenme alışkanlılarında, yemek tercihlerinde ya da yeni bir yemeği denemelerinde etkili olan diğer kişi ya da kişiler öğretmenlerdir. Öğretmenler ilkokul
3. bazen 4. sınıfa kadar, öğrencileri yönlendirmede, etkilemede önemli rol oynar. Bundan sonraki dönemlerde çocuklar, birçok konuda olduğu gibi, beslenme konusunda da bağımsız olmak isterler. Ancak o zamana kadar, hiç değilse öğretmenleri sayesinde, bazı yemekleri keşfetmişi tadını öğrenmiş olurlar.
Sürekli kantinden beslenen öğrencilerin, ne yazık ki yağ, şeker, tuz ve katkı maddelerinden zengin, vitamin, mineral ve liften fakir bir beslenme alışkanlıkları olur. Böyle bir beslenme alışkanlığı ise kronik hastalıklar için risk faktörü oluşturur.
Ülkemizde az olmakla birlikte, okullarda bulunan içecek otomatları çocukların meşrubatlara ulaşımını kolaylaştırıp tüketimini arttırıyor. Ergenlikte artan kalsiyum gereksinimine karşılık bu tür içeceklerin kolay erişilebilirliği gençlerde kalsiyum yetersizliğine neden oluyor.
Okul çevresinde satılan besinler de çocukların beslenmesini olumsuz etkiler. Bu yiyeceklerin hazırlanma ve satılma koşulları çoğunlukla hijyen kurallarına aykırıdır.