Aynı belgeseli ya üç ya da dördüncü kez seyrettim National Geographic’te.
Televizyonculukta önemli olanın hamaset cümleleri değil emek olduğunu gösteren harika bir iş olunca insan seyretmeye de doyamıyor yazmaya da...
Gelibolu’nun Derin Sırları belgesi tam da böyle bir belgesel işte. Çok sayıda arşiv görüntüsüyle desteklenmiş, savaşın bir bölümü insan hikayeleriyle harmanlanmış, Çanakkale’de batırılmış düşman gemileri denizaltı kameralarla görüntülenmiş ve en önemlisi sebep sonuç ilişkisi kurulmuş. Kurguya özellikle dikkat çekmem lazım.
İngiliz bir bilim adamı, savaş gemilerinin dizilişini anlatıp, işte buradan, iskele tarafından, Türk hedeflerine ateş açılıyordu diye anlatıyor hemen ardından ateş açılan yerde bir Türk tarihçi, düşman gemilerini mayınlı sulara çekme stratejisi ve topların nasıl iyi saklandığını anlatıyor. Başlı başına müthiş bir kurgu.
***
Sadece bu değil sözünü ettiğim belgeseli eşsiz kılan.
Mesela İngiliz donanmasının vurulan bir gemisinin 1915 Çanakkale Boğazı arşiv görüntüsünü, ardından grafikle diğer gemiler arasında bulunduğu yeri görüyor ardından derin sulardaki batığı izliyorsunuz.
Yapım yabancı ama Çanakkale’de gösterilen kahramanlık açık bir dille anlatılıyor.
Sonra bizim topraklarımızda ölen Avustralya askerlerinin birebir hikayeleri, ailelerine yazdıkları mektuplar, kara savaşının kritik anları da belgeselde yer alıyor.
Düşünün Nusrat mayın gemisine dair ilk canlandırmayı da bu belgeselde izledim.
***
Sadece bildiklerimi değil bilmediklerimizi de anlatan bir belgesel Gelibolu’nun Derin Sırları. Mesela Çanakkale Boğazı’nı geçen Avustralya denizaltısı AE2’nin hikayesi var belgeselde.
İstanbul’a bir kaç kilometre kadar yaklaşan, bir erzak gemisini batıran 5 günün sonunda da kendi kendini batıran bir denizaltı AE 2.
İşin garip tarafı şu, ilk çıkarmadan sonra geri çekilmeyi düşünen İngilizler AE-2’nin Boğaz’ı geçmesinin ardından tüm askerlere bir mesaj yolluyor ve zor kısmı hallettik kalıp savaşın emri veriyor.
Daha bir sürü yeni bilgi sayabilirim size. Mesela İstanbul’u işgal etme planının ana sebebinin, yaklaşık 1 milyon askerin ölümüne neden olan Fransız-Alman cephe savaşında Almanya’yı zor durumda bıraka amacıymış.
Avustralya da savaşa 14 yaşında çocukları getirmiş, o çocuk ailesine yazdığı mektupta teslim olmak isteyen bir Türk askerinin nöbetçiler tarafından vurulduğu, ertesi sabah ayaklarında bot bile olmadığını anlatmış.
***
TRT, sıklıkla yabancı belgeselleri alıp ekrana getiriyor. Bence bu belgeselin yayın hakkı da hemen alınmalı ve tam da kara savaşının başladığı 24 Nisan’da ekrana getirilmeli.
Dedim ya, sadece hamaset cümleleri kurmak yetmiyor iyi bir belgesel yapmak için.
Gelibolu’nun Derin Sırları tam da yapılması gerekenleri yapmış bir iş...