Milli maçlar sebebi ile lige verilen aralar genel olarak hasarların giderildiği fırsatlar olarak kullanılır. Bu hafta da böyle oldu diyebiliriz. Yarışı devam ettiren takımların yönetici ve teknik adamları bu boşluğu demeçlerle geçirip taraftarını diri tutmaya çalıştı. Trabzonspor’da ise gündem bol ama asıl sorundan uzaktı.
Yine transfer söylentileri. Trabzonspor’un şimdiki teknik direktörü futbolcu bakmak için Avrupa’ya gitmişmiş.
Ya kimse durumun farkında değil.
Ya da ben telaş ediyorum, başkan ve kalan yönetim durumun farkında.
Eğer kimse farkında değilse kötünün iyisi asıl farkında ve aynen devam ediyorsa vay vay vay. Dördüncü olmayı Trabzonspor’un hakiki taraftarına birincilik gibi göstermeye çalışan arkadaşlara sezon sonuna kadarki pozisyonu aklımın yettiği kadar anlatayım. Senenin kadrosunu yapıyoruz söylemleri.. Seneye kimin nerede olacağı belli olmadığından tam yerine oturmuyor.
27 transfer yap, yaptıklarını gönder veya kadroya alma. Sonra sakatlıktan takım kuramıyoruz de. Trabzonspor’un önünde kalan 9 maç o kadar önemli ki, hedef küçük olsa da dördüncük hedefini yakalayacaksın, hem de şampiyonu tayin edecek maçlar oynayacaksın.
Şimdiki teknik direktör futbolcularını fizik ve moral olarak maçlara çok iyi hazırlamalı. Hatta maç sonu futbolcularını morallendirecek insan odaklı demeçler vermeli. Deniz Yılmaz, Cardozo son haftalarda formda Mehmet Ekici ve Özer Hurmacı bu ikili iyi destekliyor. Kaleci az hatayla oynuyor.
Artık söylemenin çok faydası yok ama savunma açık veriyor. Eğer savunma hataları azaltılmak isteniyorsa Zeki Yavru orta sahanın göbeğinde denenmeli. Çok şey söylenebilir ama benim için Trabzon’da kimin oynayacağı önemli değil. Trabzonspor’un önündeki maçlarda kendisine yakışan ve dedikoduya mahal vermeyecek maçlar oynaması gerektiğini söylüyor ve de bekliyorum.