“Efkarlı günlerime, geldi çattı ramazan”.. Bir güzel Trabzon ezgisinden alınmadır bu sözler.
Türküde olduğu gibi, yine bir Fener maçı geldi çattı. Trabzon bu maçın gerginliğini erkenden yaşamaya başlamış iken maçı gölgede bırakan yeni spor kompleksine verilecek isim tartışması oldu.
2010-2011 yılında Türkiye’de yaşanan dünyanın en büyük şikesinden beri Trabzonspor ile FB arasındaki gerginlik her sezon yükselerek devam etti. İlk yılda sahaya atılan ve alın terini simgeleyen atletler yerini kapı kolu ve çakmağa bıraktı (Bu maçta da bir oyuncu Trabzonspor tribünlerinden sahaya atılan çakmağı yerden alıp hakeme verirken yakarak “Bana yanan çakmak atıldı” derlerse şaşırmayın)
Bütün bu saydığım şeyler Trabzon’da oynanan maçlarda oldu. İstanbul’da oynanan maçlar pirüpak geçtiği için değinmeyeceğim! Trabzonspor, şikeli sezondan beri iç ve dış sahada bir türlü yenemediği rakibi ile yeniden karşılaşacak. Seba sezonunun hatırına binaen, sportmenliğe çağrı adına ne derseniz deyin maçın sağlıklı bir şekilde oynanması için akla gelen her yol deneniyor. Bunları yeterli görmeyip Trabzonspor taraftarına akıl verenler de oluyor. Şöyle tezahürat yapın, şöyle destekleyin vs.
Maçın hiç başlamayacağı başlarsa bile yarım kalacağı yönündeki iddialar bizi endişelendirmiyor değil. Şayet maç oynanırsa tepeden tırnağa yenilenen kadrosu ile Trabzonspor maça en az rakibi kadar iddialı çıkacak. Fenerbahçe ise gerginliğe meyyal Caner ve Volkan gibi iki önemli oyuncusundan yoksun olmasına rağmen maçı kazanacak kadar formda.
Trabzon’da sahada oynayacak oyunculardan şikeli sezonu hatırlayan sadece Onur kaldığı için saha içinde bir gerginlik beklenmiyor. FB’de ise şikeli sezonda olmamasına rağmen sanki onun kupasını çalmışlar gibi bir hırsla oynayan Kuyt gibi bir futbolcu var. Trabzon ve Fenerbahçe camiaları arasındaki bu gerginliğin bitmesi için herkesin üstüne düşen görev var kuşkusuz. Şike konusunda ilgililer ve sorumlular gereğini yaparlarsa kimsenin kuşkusu olmasın ki Trabzon camiası da gereğini yapar. Unutulmasın ki FB, 1996 yılında Trabzon’un elinden şampiyonluğu alıp giderken sahadan alkışlarla uğurlanmıştı.
Kimse, elini yumruk yapmışken tokalaşamaz.