Amerika’da polis yolda gideni durdurup üst-baş araması yapabiliyor. Arama daha çok -cebindekileri çıkar- kapsamında. Ayrıca üst araması da var. Ve aramada suç unsuru çıkarsa, o zaman piyango vurmuş oluyor... Bu uygulama New York’ta da yıllardır sürüyor. Ancak ırk ayrımı meselesi ısınmaya başladığından ve deri rengi her konuda öne çıktığından, bu uygulama mikroskop altında. Herkes çetele tutuyor: Durdurulanların rengi nedir ? Neden kara ve renkli derililer daha çok durdurulup aranıyor? Polis neye göre durduruyor? Aktivist gruplar -polis kasten deri rengine bakarak durduruyor- diyor.
New York’ta 8.5 milyon kişi var. Son istatistiklere göre, 2011’de 685 bin kişinin durdurulup üst-baş araması yapılmış. 10 yıl önceki sayı ise 100 bin... Şikayetçiler, genel arama saysının çok fazla olduğunu, durdurulanların yüzde 86’sının siyah ve kahve derili olduğunu, üstelik bu durdurma ve aramaların yüzde 88’inde suç unsuru bulunmadığını belgelemişler. Yani sonuçta -polis onbinlerce kişiyi sırf derisinin renginden ötürü suçsuz yere yolda durdurup taciz ediyor- şeklinde bir iddia ortaya çıkıyor. Arından da öfkeyle dişler gıcırdatılıyor...
Oysa tablo eksik... Tablonun diğer tarafında polisin açıklamaları var. Polis diyor ki: Durduruyorsak, makul kuşku varsa durduruyoruz. Ve polisin asıl işi, suçu önlemektir. Aksi halde polis iş işten geçtikten sonra ambulansla birlikte acil imdat telefonu üzerine olay yerine gelir. Suçu, işlenmeden önlemeye çalışıyoruz...
New York’ta 8.5 milyon nüfus, 35 bin polis var. Bunlardan 19.600 polis devriyede ve üst-baş aramasına yetkili. 685 bin arama ilk bakışta çok yüksek, ancak polis istatistiği, polis başına haftada bir kişinin üstünün arandığını gösteriyor.
Tartışmanın odağında makul kuşku meselesi var... Polisin makul kuşku duymasında ve vatandaşı durdurmasında ölçü ne? Bunun hukuku var mı? Polis diyor ki: Makul kuşku konusunda sürekli memurlara eğitim veriyoruz. Polis Akademisinde 100 üzerinden 100 almayan dersi geçemiyor. Ayrıca da mahkemeler bu uygulamayı hukuki buldu... Yani eğitim şart.
Bu durumda genel görüntü: Sokakta durdurulup üstü başı arananların çoğu siyah ya da kahve derili olabilir, ancak makul kuşku üzerine aranıyorlar ve çoğunun üzerinde suç unsuru bulunmuyor... Peki suçsuz yere durdurmak vatandaşı taciz değil mi?
New York polisine göre değil... Polis bu aramaların -caydırıcı etki yaptığını- söylüyor. Ayrıca da dikkatle kelimeler seçilerek söylenen şu: Kuşku derken, suç ihtimali üzerine eşgal veriliyor ve eşgale uygun da arama yapıyoruz- Yani birisi -zanlı siyah ve 1.80 boyunda- dediği zaman bir mahalle dolusu siyah toplanabiliyor... Burada ırkçılık yok mu ? Bu ölçülerde kolay kolay -var- denemez. Çünkü New York’ta suçun önemli bölümünü renkli derililer işliyor. Silahla vurulanların yüzde 96’sının rengi esmer. Silahla ölenlerin yüzde 90’ı renkli derili. Bir siyahın işlediği suç, çok sayıda masum siyahın yolda durdurulup aranmasına yol açıyor. Öte yanda polisin deri rengine bakarak sınıflama yapıp yapmadığı tartışmasının sonu yok... Yani polis -adamın tipine- bakarak önyargıyla harekete geçiyor mu, geçmiyor mu ?
Polisin vurguladığı: 10 yıl önce New York’ta yılda 13 bin kişi öldürülüyordu, şimdi sayı 6 binin altına indi. Ve bu önlemler sayesinde indi.
Amerika’da haklar ve özgürlükler, kamu güvenliği ile karşı karşıya gelince, sürtüşme kaçınılmaz oluyor. Ancak kamu güvenliği daha öncelikli. Polis, kitabı-kanunu vatandaştan daha iyi biliyor ve kitaba uygun hareket ediyor. Irkçılık suçlamalarına karşı da -kanunu uyguluyorum- diyor.
twitter.com/selimatalayny