Ziyonizm, uzun uğraşlar sonucunda ilk defa 1897 yılında Theodor Hertzel başkanlığında İsviçre Bassel’de toplandı..!
Sözde Büyük İzrail Devletinin kurulması ve düşüncelerinin hayata hakim kılınması için bir kısım kararlar alındı… Yapılan yüz yıllık plan gereği ilk ellinci yılda Filistin topraklarında İzrail devleti kurulacak, yüzüncü yılda da sözde vaat edilmiş topraklar olan Nil ileFırat arasında Büyük İzrail devleti tesis edilecekti..!
Hedeflerinde Osmanlı coğrafyasında bulunan Filistin toprakları vardı… Çok gayret ettiler, bin türlü takla attılar Devleti Ali Padişahı cennet mekân Abdülhamid hanı kandırmak için… Kılıktan kılığa girip, en mahir soytarılara taş çıkarırcasına şaklabanlık yaptılar sinsice, kapıdan kovulup bacadan girdiler Yıldız Sarayına, şirin gözüküp ehil feraset Abdülhamid’i sani’yi aldatıp sırnaşmak için...
Sinsice, sözde bir avuç yurt kuracak toprak istediler, utana sıkına… Kanına bir şekilde girdikleri ve red edilemeyecek zannettikleri aracıları devreye soktular, yine olmadı, millet ve vatan sevdalısı Sultanı bir türlü kandıramadılar..!
Yeni yeni keşfedilen Ortadoğu enerji kaynaklarının iştahlarını kabarttığı sömürgeci batılı devletlerle ittifak oluşturup, kumpaslar kurmaya başladılar… Sonunda Türkçülük, Arapçılık belasıyla içimize ateş düşürdüler… Çıkartmayı başardıkları fitneden faydalanıp devirdiler 33 yıl koskoca devleti sağ salim idare etmeyi başaran mazlum ve mağdur Hamid’i..!
Filistin ve çevresinde yaşayan Osmanlı vatandaşı Yahudilerden aklını çeldikleriyle sömürgecilik tarihinin duayeni İngiliz işgalini kolaylaştırdılar..! Merkezi payitaht İstanbul İngiliz çizmeleriyle kirlendi..! Paramparça olup, cetvelle pay edildi ümmet coğrafyası ve cevherleri..!
Pay edilmiş topraklarımızda tesis edilen işbirlikçi idareler eliyle, İngiliz’in bile başaramayacağı devlet millet çatışmalarıyla uzun yıllar kendi kendimizi yedik bitirdik..!
Bu kardeş kavgalarıyla içimize kapanıp dünyayı göremediğimiz süreçte, Basel’deki Ziyonist kongrenin hedeflerinden olan fitne devleti İzrail’i kurmayı başardılar ilk ellinci yıl 1947’de..! Katilimiz olan terör devletini ilk tanıyan’da biz olduk..!
İdam ettirmeyi başardıkları Başbakanımız Menderes’le başlayan Milli uyanış süreci emin adımlarla gelişti bir yandan..! Milletin adamları rahmetli Erbakan, şaibeli bir şekilde en güvenli mekan Çankaya da rahmetli olan Cumhurbaşkanımız Özal’ın Milli uyanışta çok hayati katkıları oldu..!
Ama Basel’de yapılan Ziyon kongresinin planına göre yüzüncü yılı olan 1987’de ilan edileceği planlanan Büyük İzrail kurulamadı..! Onlara göre yaklaşık otuz yıllık bir rötar var Nil ileFırat arasındaki büyük fitne devletinin ilanında..!
Terör devleti Zalim Ziyonizm ’in planları artık ters döndü..! Zulümle abad olunmaz ilkesini iliklerine kadar ızdırapla yaşamaya başladı, bebek katilleri..!
Allah’ın yüce kitabında açıkça lanetlediği Peygamber düşmanı, insanlığın yüz karası kavim ve işbirliği halindeki sömürgeciler artık telaş içinde ve çaresiler..!
Seller gibi akıttıkları mazlum insanların kanlarında boğuluyorlar..! Artık can havliyle açıktan saldırıyorlar..! Feci sonlarının adım adım yaklaştığını gördükçe çıldırıyor, çıldırdıkça da gerçek yüzlerini gizleyemiyorlar..!
Terör devletinin bir milletvekilinin “çocukları öldürmek yetmez onları doğuran analarını da öldürmeliyiz” demesi O çılgınlığın bir göstergesidir..! O boğuluşun feryadıdır, “hamile kadınları karnından vurup bir mermiyle hem anneyi hem de bebeği öldürelim” toptancılığı..!
O azabın azap çekeceği muhteşem sonun yaklaşmasının çılgınlığıdır, normal insanların havai fişek gösterisi seyrederken yaşadığı sevinç gibi, Gazze’ye bebekleri katletmek için düşen bombaları seyrederken duydukları sevinç ve çektikleri halaylar..!
İnsanlığın gözleri önünde işlenen bebek katliamları ve soy kırıma açıkça verilen Batı destekleri artık safların belirginleştiğinin ilanından başka bir şey değildir..! Muhtemel müzakereler ve barış görüşmeleri zaman kazanma amacından başka bir şey ifade etmez, maalesef..!
Yaşadığımız kıyamet alameti gibi feci acayiplikler, aynı zamanda ağaçların “gel arkamda saklanan var” diye dile geleceği zamanların arefesinde olduğumuzu düşündürmektedir..!
Sömürgeci Batı destekli Ziyon’un çılgınlığının en büyük sebebi de yüz yıldır sinsice düşmanlıklarla uyuttukları aziz Milletin devleti ile barışması ve dönen kumpasları fark etmesidir..!
Yaklaşmakta olduğumuz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin şimdiden belirginleşen sonucu, zulüm altında inim inim inleyen mazlumlara dayanma gücü verirken, terörist zalimlere de akıbetlerini daha berrak görmelerine vesile olmaktadır..!
Kaybedecek olanlar, kaybedecek dünyalıkları olanlardır..!