"Burada doğdum ve burada yaşama hakkım var. Aynı şey Araplar için de geçerli.”
Evin duvarında uzun, siyah saçlı güzel bir genç kadının fotoğrafı var. İngiliz üniforması giymiş yakışıklı, genç bir adamla çimlerde oturuyor.
95 yaşındaki bir hanımefendinin karşısında oturuyorum ve Tel Aviv’deki evinin balkonundan görünen deniz pırıl pırıl. Eski Filistin ve yeni İsrail ile ilgili anıları, genç bir insanınkiler kadar net. Fotoğraftaki kadın o.
Adam ise Moşe Dayan. 1967’de Doğu Kudüs, Batı Şeria, Gazze ve Golan’ı işgal eden eski İsrail kurmay başkanı. Dul eşi Ruth Dayan, İsrail’in altın çocuğunun değerlerinin, ülkedeki mevcut yönetim tarafından çarpıtıldığına inanıyor.
Hem dünyaya hem İsrailliler’e daha önce defalarca, ülkenin sağ kanadının İsrail’i mahvettiğini ve Siyonizm’in “normal seyrini izlediğini” söylemişti.
Şimdi ise ekose eteğiyle oturmuş, gazeteci konuğunu inceliyor.
“İnternetten iki dakika içinde kim olduğuna baktım” diyor. “Arap yanlısı olduğunu öğrendim. Olmamalısın. Dünya yanlısı olmalısın. Irklar arasında ayrım olmamalı. Ayrımcılığın olan şeylerle çok ilgisi var. İncil güzel, felsefi bir kitap. Fakat acımasız savaşlarla dolu...”
***
Ruth’a internette okuduğu her şeye inanmaması gerektiğini ve kısa süre önce The Independent’ta annemin kızlık soyadının Rose olduğunu ‘açığa vurduğum’ için bir web sitesinin beni Mossad ajanı olmakla suçladığını söyledim. Kahkahalara boğuldu. “İsrailliler bana Filistinliler arasında ‘konuşacak kimse olmadığını’ söylediklerinde, sinirim bozuluyor” dedi. “Siyasetle uğraşan insanların çoğu Araplar’ı görmüyor. Bölgelere gidiyorum ancak Ramallah’a girmek için İsrail’den izin almam gerekiyor.”
Kendinden emin, seçkin bir İngilizce konuşuyor ve 1948’e kadar Filistin’i yönetmiş bu ülkeye hayranlık duyduğu açık. 1917’de, Filistin Osmanlı yönetimi altındayken doğmuş ve ailesiyle Londra’ya taşınmış olan hanımefendi gururla “Ben bir İngilizseverim” diyor. Tüm İngiltere’deki tek Yahudi Filistinli çocuk oymuş.
Keskin bir hafızası var ve bazı köşelere dokunmamayı seçiyorum. Moşe Dayan, gözünde siyah bandı ve sosyalist idealleri ile bir savaş kahramanıymış. Fakat aynı zamanda uslanmaz bir çapkınmış ve o ve Ruth, 36 yıllık evlilikten sonra 1971’de boşanmışlar. Ona fotoğraftaki İngiliz üniformalı genç Dayan’ı soruyorum. Ruth 18, Moşe 20 yaşındayken birbirlerine deli gibi aşık olduklarını söylüyor. Moşe 1939’da 34 Yahudi militandan biri olarak İngilizler tarafından tutuklandığında, sekiz yaşında bir kızı varmış. Fakat daha sonra, 1941 Lübnan işgalinde görev almak üzere serbest bırakılmış ve Fransız bir keskin nişancı tarafından gözünden vurulmuş. Söylentiye göre gözünü Damour’da kaybetmiş. Ruth ise daha güneyde, Sidon yakınlarında kaybettiğini düşünüyor.
Ruth Araplar’ın ve Yahudiler’in bir arada yaşadığı asıl Filistin’in değerlerine özlem duyuyor. “Büyük oğlum 1942’de bir Arap’ın evinde doğdu.”
Artık “Siyonizm” sözcüğünden hoşlanmıyor. “Toprağı düzelterek ve sıtma tehlikesi bulunan bataklıklara dizlerimize kadar girip çalışarak bu ülke kuruldu. Başlangıçta Müftü bile Yahudiler’in yanındaydı.” 1929’da 12 yaşındayken Filistin’e döndüğünde, “Yahudi olduğumu bilmiyordum. Filistin’in ne olduğunu bilmiyordum. Annem eski Kudüs’teki bir Arap anaokulunda çalışıyordu. Sion Dağı’ndaki bir çocuk parkına giderdik. Bunu bir Yahudi kurmuştu ve tek şartı Yahudiler gibi Araplar’ın da girebilmesiydi.”
“Evde bana Arapça öğrettiler... Burada doğdum ve burada yaşama hakkım var. Aynı şey Araplar için de geçerli. Dindar bir evde büyütülmedim. 1903’te buraya gelen büyükbabam İbranice bilmezdi... Şimdi etrafımızda olanları gördükçe, bu beni daha çok korkutuyor.”
Ruth Dayan bir aristokrat. Kızkardeşi Reuma, İsrail Savunma Bakanı, sonra Devlet Bakanı olan Ezer Weizman ile evlenmiş. Üç çocuğundan biri İsrail parlamentosunda, biri yazar, diğeri ise ünlü bir oyuncu. Bir feminist, bir vatansever ve “eski” İsrail’e özlem duyan biri olarak, eski dönemlerin mükemmel bir örneği. Ve Ruth Dayan gibi olabilirsem, doksanlı yaşlarımı görme niyetindeyim.