Arena’da 38 bin seyircisinin önünde maça son derece çoşkulu ve istekli başladı Galatasaray. Selçuk’un 14’de sakatlanarak çıkması ile Galatasaray’ın etkili pas bağlantısı büyük sorun yaşadı. İlk yarıda Yasin’in ortasına Burak’ın kafayla atamadığı bir de Gençlerbirliği kalecisi Ferhat’ın topu ıskalamasıyla net pozisyon yakalayan Yasin’in mutlak gol pozisyonunu dışarı atışı dışında pozisyon zenginliği yok denecek kadar azdı. Galatasaray’da ilk defa stoper Semih’i iyi şeyler yaparken gördüm. En az 3 tehlikeli pozisyonda ve araya atılan paslardan bir tanesinde, El Kebir’in mutlak pozisyonunu yatarak önlemesiydi.
Gençlerbirliği gerçekten çok diri ve defansif anlayışları disiplinli bir takım. İlerdeki Stancu bile çok çabuk topun arkasına geçerek takımına destek verdi. Hleb, Mervan, El Kebir, Stancu statik durmayan devamlı rakip arkasına koşu yapabilen kaliteli oyuncular.
İkinci yarıda Gençlerbirliği’nin temposu ve defansif direnişi düştü. Ancak daha çok merkezden Galatasaray’da Sneijder, Melo ile Gençlerbirliği’nde, Petroviç kaleye uzaktan şut deneyerek gol bulmak isteyen isimlerdi. Galatasaray 57’de müthiş bir fırsatı harcadı. Yasin’in, Umut’a al da at pasında golcü olmadığını resmileştirdi ve topu ıskaladı. Hollandalı yıldız Sneijder dalya dediği maçta, 2 kez kaçırdığını 3’üncüde gol yaparak şampiyonluktan başka yol yok dedi. Yasin hem adam eksiltti, hem de al-at pasları vererek gecenin yıldızı oldu.
Hamza hoca ve oyuncuları için geriye 100 metre koşusunun 25 metresi kaldı. Bundan sonrası ne çok zor ne çok kolay!
Galatasaray’da Emre’nin yaptığı gençlik hatası tamam onu anladık. Peki böyle bir maçta kulübende hamle şansını azaltman doğru oldu mu sevgili Hamza hoca?