Terörle mücadele sadece terörist avlamakla başarıya ulaşmaz. Terörü besleyen, destekleyen ve moral veren her unsur, yol ve yöntem ile de mücadele etmek gerekir.
Güvenlik güçleri bir taraftan teröristleri etkisiz hale getirirken öte yandan kimi belediye başkanları yeni terörist yetiştiriyorsa, o belediye başkanıyla da mücadele etmek gerekir.
Asker polis dağ taş terörist peşindeyken seçilmişlik zırhına bürünmüş kimileri teröristleri koruyorsa o seçilmiş ile de mücadele gerekir.
Aynı şekilde kimi medya kuruluşları basın özgürlüğünü istismar ederek teröre moral veriyorsa ve terör eylemlerini meşru gösteriyorsa onlarla da mücadele etmek gerekir.
Terörle topyekun mücadele edilmedikçe terör bitirilmez.
***
Diyarbakır belediye başkanı başkanlık yaptığı için değil teröre destek sağladığı için tutuklanmıştır.
Doğru adım atılmıştır.
Geçen hafta yayınlanan KHK’larla kimi gazete dergi, haber ajansı ve radyo kapatıldıysa basın hizmeti verdikleri için değil teröre destek oldukları için kapatılmıştır.
İsabetli adım atılmıştır.
***
HDP’li kimi vekillerin tutuklanma gerekçesi de seçilmiş olmaları değil teröre destek vermeleridir.
Geç kalınmış bir karardır.
Bu parti uzun zamandan beri teröre verdiği kurumsal destek sebebiyle meşruiyeti sorgulanan bir parti konumundadır.
Seçilmişlik zırhına bürünen kimi vekiller siyasi desteğin ötesinde teröristleri aracıyla taşıyacak, onları meskeninde saklayacak ve teröre lojistik destek verecek derecede ileri gitmişlerdir.
Bu durum sadece yasa ihlaliyle kalmamış aynı zamanda şehit haberleriyle sızlayan toplum vicdanını da kanatmıştır.
Onun için yargı bu konuda geç bile kalmıştır.
***
Dokunulmazlığı kaldırılan 154 milletvekili vardır.
Dokunulmazlığı kaldırılan MHP genel başkanı ve CHP eski genel başkanı dâhil hepsi savcıya ifade verdikleri halde HDP’li vekiller kendi istekleriyle ifade vermeye gitmeyeceklerini açıkça ilan etmişlerdir.
Bu da toplum vicdanını kanatan bir meydan okumadır.
Eğer bugün vekillerin tutuklanma ayıbı yaşanıyorsa bu ayıp HDP’li vekillerin ayıbıdır. Meydan okumuşlar ve karşılığın görmüşlerdir.
***
Aslında bu şekilde tutuklanıp Türkiye’yi uluslararası mahfillerde mahkûm etmeyi planladıkları aşikârdır.
Hiçbir devlet uluslararası camianın tepkilerini göz önünde bulundurarak kendi milli güvenliğini tehdit eden teröre göz yummaz/yummuyor.
11 Eylül’den sonra ABD ve batının insan haklarını hiçe sayan uygulamalarını unutmuş değiliz.
***
Başta Almanya olmak üzere terör örgütlerine sivil toplum muamelesi yapıp besleyen ve destekleyen ülkelerin bu yargı hamlesi karşısında Türk hükümetini ve cumhurbaşkanını itham etmeleri tamamıyla iki yüzlülüktür.
Hepsi çok iyi biliyorlar ki bu işlem hükümetin değil yargının işlemidir. Ama onlar gerçeği değil, hayallerindeki Türkiye’yi konuşuyorlar!
Evet Türkiye batıdan kopmamalıdır ama batı da artık karşısında halkının iradesine sahip çıktığı dolayısıyla demokrasisi kökleşmiş bir Türkiye olduğunu anlaması lazım.
***
Yanlış yapılırsa düzeltilir/düzeltiliyor!
Nitekim geçen hafta yayınlanan KHK’lar sadece teröristleri tasfiye etmemiş aynı zamanda masumiyeti tespit edilenlerin göreve iadelerini ve suçsuz oldukları anlaşılan basın kuruluşları hakkındaki kapatma kararının kaldırıldığını da içermiştir!
Türkiye’nin hukuk içinde terörle mücadelede attığı haklı adımları eleştirmesi, batıyı İslam coğrafyasında sebep olduğu felaketlerin sorumluluğundan kurtarmaz!
Batı kendi gözündeki merteği görmeyip başkasının gözündeki saman çöpüne laf eden yüzsüzü oynuyor!