Nihayet, 28 Şubat cuntasının askeri kanadında yer alan general ve amiraller lâyık oldukları yere, cezaevine gönderildiler.
Tutuklamalar, halkın ordusuna ait silâhları halka doğrultup, köhnemiş fikirlerini halka zorla kabul ettirmek için Anadolu'da terör estirenlerin akıbetlerinin bundan sonra ne olacağını göstermesi bakımından mühim.
Malumunuz, 28 Şubat cuntasının askeri kanadı Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve darbecilikten hüküm giymişlerdi. Geçtiğimiz ay Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin onamasıyla 28 Şubat cuntasının askeri kanadına verilen müebbet hapis cezası ve rütbelerinin sökülmesi kararı uygulanmaya başlandı.
Artık "er" bile olmayan 28 Şubat cuntasının general ve amiralleri tek tek ikamet ettikleri yerlerden toplanıp cezaevlerine konuldular.
Hayat böyle bir şey işte: Bundan 24 sene önce, ayaklarına çağırıp talimat verdikleri savcı ve hâkimler vasıtasıyla bizleri idama mahkûm ettirenler... Talimatla verdirdikleri idam kararlarının uygulanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçmesini beklemeye tahammülleri olmadığından, bulunduğumuz hapishanelere infaz timleri gönderip bizleri öldürtmek teşebbüs eden omzu kalabalıklar şu an sadece omuzlarındaki yıldızları değil gökyüzündeki yıldızları da göremiyorlar!
28 Şubat'ın kudretli generallerinin gönderdiği infaz timleri, kaldığımız koğuşların tavanlarını delip kurşun ve gaz/yangın bombaları yağdırırken "Geberin lan" diye bağırıyorlardı. Ben kendi adıma, cezaevine konulan omzu boşlara "Geberin lan" demeyeceğim, "Utanın" diyeceğim, "Utanın"!
Müslüman Anadolu halkına silah doğrulttuğunuz için utanın!
Lâkin, adım gibi eminim, bırakın utanmayı, ellerine fırsat geçse 28 Şubat'ta yaptıkları kahpeliklerin daha adilerini yapacaklardır. Kurdukları Batı Çalışma Grubu ile Anadolu'da fişlemeler yapıp binlerce ismin yer aldığı ölüm listeleri hazırlayanlardan utanma beklemek de saflık olur.
Daha önce de yazmıştım. 28 Şubat cuntasının sadece askeri kanadını yargılamakla büyük bir haksızlık yapılıyor, bu şekilde adalet tecelli etmemiş oluyor! Cuntanın medya, iş dünyası, sendika, yargı vb. unsurları da yargılanıp hak ettikleri cezaları almadan "28 Şubat'la hesaplaşıldı" denilemez.
Cezaevindeki darbeciler, "Ne yani, darbeyi biz tek başımıza mı yaptık da sadece bizi cezaevine atıyorsunuz. Hani, makamlarımıza gelip "Paşam ne zaman müdahale edeceksiniz" diye bizi fişekleyen köşe yazarları, iş adamları, sendikacılar, profesörler... Onları da yanımıza gönderin" deseler inanın vereceğimiz cevap yok, yerden göğe kadar haklılar!..
Hâlâ faal olan 28 Şubat cuntasının medya unsurları cezaevindeki suç ortaklarına manşetlerinden selâm göndererek kendilerince tedbir aldılar; düşünsenize, cezaevinden bir iki itiraf mektubu savcılığa gitse, mektuplarda 28 Şubat darbesinde yer alanların tek tek adları yer alsa halleri nice olur!
Cezaevine atılan darbecilerin yaşları üzerinden duygu sömürüsü yapanlar da oluyor. Ahmaklık mesabesindeki saflara ve bu saflar üzerinden darbecilerini kurtarmak isteyenlere sadece şunu söyleyeceğim: Darbecilikte emeklilik yoktur; darbe yapmak için her dem genç olanlar cezaevi yatmak için de gençtirler!