Dönemin ABD Başkanı Barack Obama'nın "trajik bir olay" olarak değerlendirdiği İsrail'in "Gazze Filosu"na müdahalesine dâir ilk yorumunda "İsrail'i ziyaretinde insanların yatak odalarına giren füzelerin açtığı delikleri gördüğünü, dolayısıyla İsrail'in meşru güvenlik kaygıları olduğu" ifadesi dikkat çekmektedir. Diğer taraftan, HAMAS'ın ateşkes ilân etmesi sonrasında eylemlerin aralarında El Fetih‟in silâhlı gücü El Aksa Şehitleri Tugayı da dâhil olmak üzere diğer örgütler tarafından gerçekleştirilmesine rağmen, El Fetih'e HAMAS'a yapıldığı şekilde bir yaptırımın uygulanmaması önemli bir noktadır.
Türkiye'nin uluslararası mekanizmaları devreye sokma girişimlerinden biri de, NATO'nun, Türkiye'nin çağrısı üzerine 1 Haziran 2010 tarihinde daimi temsilciler düzeyinde toplanması ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının bir benzerinin çıkmasıdır. Dönemin NATO Genel Sekreteri Rasmussen esir tutulan gemi ve gönüllülerin serbest bırakılmasını istemiştir. Türkiye; BMGK, NATO, İslâm Konferansı Örgütü, Arap İşbirliği Forumu gibi mercilere konuyu taşıyıp uluslararası hukuk alanında ilgili mekanizmaları devreye sokarak konuyu uluslararasılaştırmıştır.
Avrupa Parlamentosu ise İsrail'i, Gazze'ye insanî yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıdan dolayı kınama kararını, 56 aleyhte ve 56 çekimser oya karşın 470 oyla kabul etmiştir. İsrail'in saldırısının uluslararası hukuk ihlâli olduğunun belirtildiği kararda, uluslararası tarafsız bir soruşturma açılması istenmiştir. Ayrıca İsrail'den insanî faciaya ve bölgenin radikalleşmesine yol açan Gazze ablukasını derhal kaldırması ve AB ülkelerinin de Gazze'ye giden kapıların sürekli açık tutulması için gerekli girişimlerde bulunması istenmiştir.
Meydana gelen bu olay öncesinde planlanmış olan dönemin ABD Başkanı Barack Obama ile dönemin İsrail Devlet Başkanı Benyamin Netanyahu görüşmesi ertelenirken; 9 Haziran 2010'da gerçekleşmesi plânlanan Obama ile Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın görüşmesi gerçekleşmiştir. Görüşmede Obama, İsrail'in gemiye müdahalesini daha önce "trajedi" olarak değerlendirirken bu kez "facia" olarak nitelendirerek; "İsrail, Türkiye, Filistin, ABD halklarının olayla ilgili gerçekleri, buna neyin yol açtığını ve gelecekte benzeri olayları nasıl önlenebileceğini öğrenmek istediğini" vurgulamıştır. Toplantıda ABD'nin Filistin'e 400 milyon dolar yardım yapacağını da açıklayan Barack Obama, asıl amaçlarının Gazze'ye daha fazla mal ve gıda girmesini sağlamak, iş olanağı yaratmak olduğunu söyleyerek; Gazze'ye yönelik abluka için "yeni bir çerçeveye ihtiyaç olduğunu, bunun için ABD'nin Avrupalı müttefikleriyle, Mısır ve İsrail ile birlikte çalışacağını" belirtmesi ve Türkiye'nin buna dâhil edilmemesi önemlidir. Diğer taraftan Mahmud Abbas'ın Filistin halkına yönelik kuşatmanın kaldırılması çağrısında bulunması, 400 milyon dolarlık yardımı olumlu bir işaret olarak değerlendirerek "İsrail ile birlikte yaşama hususunu önemsediklerini" belirtmesi de önemlidir.