466 gün aralıksız bombardımana maruz kaldı Gazze.
Gazze, nüfus yoğunluğunda birinci sırada olan, 2 milyon 300 bin insanın 360 kilometrekarelik küçük bir arazi parçasında yaşadığı yerin adı.
Saldırganın savaş ahlakı yok. Kadın çocuk ihtiyar hasta talebe onun için hiç fark etmiyor öldürüyor.
Hastane okul mabet de onun için fark etmiyor ölüm yağdırıyor.
Saldırgan ABD'nin İngiltere'nin Fransa'nın Almanya'nın desteğiyle saldırıyor.
Karşılarında ise bir avuç kahraman vardı. Direniş destanı yazdılar. Teslim olmadılar! Saldırganı ateşkese zorladılar!
Sonunda saldırgan taraf pes dedi ve ateşkes ilan edildi.
Şimdi kim kazançlı kim zararlı diye tartışılıyor haklı olarak.
HAMAS GALİP Kİ MAĞLUP MU?
Kesinlikle mağlup değil!
Aydın Ünal beyin söylediği gibi, "7 Ekim operasyonu son derece haklı, meşru, başarılı bir operasyondur. Gazze'ye on yıllardır verilen yegâne özgürlük, "ölme şeklini tercih" özgürlüğüdür. HAMAS, savaşarak, kahramanca ölmeyi tercih etmiştir."
Bununla birlikte Hamas'ın 466 günlük direniş süreci tartışılacaktır, yeni dersler çıkarmak için tartışılmalıdır da.
İlk soru da, 'HAMAS bu sonucu tahmin etseydi, yine de 7 Ekim operasyonunu yapar mıydı?' sorusu olacak.
Bence yapmazdı!
50 bin şehit 100 bin yaralı ve harabeye dönmüş bir şehir tahmin etseydiler 7 Ekim huruç harekâtını bence başlatmazlardı!
Peki nerede yanıldılar? Hizbullah ve Ramallah'a güvenmekle hata ettiler!
Bu hatalarını onlardan gereken desteği alamadıklarını söyleyerek itiraf da ettiler. Ama ok yaydan çıkmıştı. Dönülmez bir yola girilmişti.
Pes etmediler, teslim olmadılar, sonuna kadar direndiler.
"Nice az topluluk vardır ki, Allah'ın izniyle, kalabalık topluluğa üstün gelmiştir." ayetini bir kez daha hatırlattılar bize.
Hakikat şu ki, ortada yazılan bir destan var!
Tarihi bir başarı var!
Bir avuç kahramanın, batının tüm desteğine rağmen 16 ay direnip teslim olmamaları büyük bir başarıdır!
Yenilmez diye bilinen İsrail ordusunun karizmasını çizmek bir başarıdır!
Katil İsrail'e tarihinin en büyük kaybını verdirmek bir başarıdır!
Dokunulmaz diye bilinen İsrail'i dünyaya rezil etmek bir başarıdır!
Dünya halklarını İsrail'den nefret ettirmek bir başarıdır!
Dünyanın dokunmaktan çekindiği İsrail'in savaş suçlusu ilan edilmesi bir başarıdır!
Terör devleti İsrail ekonomisini yerle bir etmek bir başarıdır.
İşgalci İsrail içinde bir milyonluk göçe ve on binlerin ülkeyi terk etmesine sebep olmak bir başarıdır.
Kontrollerindeki dünya medyasının İsrail'in elinden çıkması bir başarıdır.
İslam dünyasının uyanışına vesile olmak bir başarıdır!
Baas rejiminin çöküşünü hazırlayan ortama sebep olmak da bir başarıdır!
Bu başarının bedeli ağır olmuştur.
50 bin şehit 100 bin yaralı ve harabeye dönen Gazze vardır.
Benzer manzaralara tarihteki birçok zaferde de görüyoruz. Aradaki fark orada düşman mağlup olarak çekilip gitmiştir burada ise katil İsrail Gazze'nin tepesindedir, Batı Şeria'nın işgalini sürdürmektedir! Ateşkesi kabul etmesine rağmen bombalar yağdırıp onlarca Filistinliyi katletmeye devam etmiştir. Gazze'den Mısır'a açılan Refah kapısı bile İsrail'in kontrolündedir. Tedavi için bile olsa kaç kişinin girip çıkacağına İsrail karar verecektir!
Bu da İslam dünyasının ayıbıdır!
Netice itibariyle bu bir zaferdir.
Ancak bana göre asıl zafer İsrail işgalinin ve kuşatmasının biteceği ve bağımsız Filistin devletinin ilan edileceği gündür.
O gün de gelecektir!
'Zaferin günü uzayabilir ama zafer mukadderdir.'
İSRAİL NE KAZANDI NE KAYBETTİ?
Sürece İsrail perspektifinden bakınca Hizbullah'ı ve Hamas'ı zayıflatmaktan başka bir kazancı görünmüyor.
Doğru, Hizbullah ağır bir darbe aldı aynı şekilde HAMAS da. Lakin her ikisini de bitiremedi bitirmesi mümkün değildir.
Aksine bu süreçteki kanlı eylemleri bu iki teşkilatın daha da azimli ve dikkatli çalışma ve yapılanmasını teşvik etmiş oldu.
Gazze'de bunca acıyı yaşayan yeni nesil İsrail'i sevecek mi zannediyoruz?!
Evi başına yıkılan annesi babası kardeşi gözü önünde katledilenlerin bu acıları unutacağını mı zannediyoruz?!
İsrail büyük ihtimalle daha bilinçli daha hazırlıklı bir nesil ile karşı karşıya kalacak ve daha zor günler yaşayacak!
İsrail'in kaybettiklerine bakarsak Gazze'ye kaybettirdikleri kadar belki daha fazlasını kendileri kaybetti.
"Bu süre zarfında İsrail, küresel anlamda göreceli bir tecritle karşı karşıya kaldı.
İsrail ekonomisi milyar dolarlarla ifade edilen kayıplara uğradı.
On binlerce kişi ülkeyi terk etti ve İsrail tarihinin hiçbir döneminde yaşamadığı bir itibar kaybına uğradı.
Bugün pek çok Avrupa ülkesi bile, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) kararı uyarınca, Netanyahu'nun ülkelerine ayak basması halinde tutuklanacağını açıkladı."
Ayrıca İsrail koyduğu hedeflerin hiçbirini gerçekleştiremedi:
Rehineleri kurtaramadı!
Hamas'ı bitiremedi!
Gazze'yi ilhak edemedi!
Gazzelileri yıldıramadı!
Gazze halkı da açlığa susuzluğa ve üzerine yağan bombalara rağmen şikâyetçi bile olmadı, direndi.
Dolayısıyla İsrail bir zafer kazanamadığı gibi herhangi bir başarı da elde edemedi.
MASKESİ DÜŞENLER
Aksa Tufanı bu süreçte birçok kesimin de maskesini indirmiş oldu.
İndirdiği ilk maske Filistin halkının desteğini yitirmiş olan Baascı Mahmud Abbas yönetiminin maskesi oldu. Gazze direnişine destek vermek yerine, İsrail ile işbirliği yaptı!
Aksa Tufanı, BM'nin BMGK'nın ve İİT'nin de maskesini indirdi.
Hamas'ın yok edilmesini İsrail'den daha çok isteyen Arap Birliği'nin etkin ülkelerinin de maskesi düştü?
Aksa Tufanı, böylece yeni küresel sistemin kapısını da aralamış oldu .
Tüm bunlara rağmen iman varsa imkân vardır dercesine Gazze direndi, yılmadı, yenilmedi, hasmını ateşkese zorladı ve başardı!
Bundan sonra eğer İsrail sözünde durur da tamamen çekilir ve Gazze yeniden imar edilirse Gazze'nin yönetimi tartışma konusu olacaktır.
'HAMAS geçtiğimiz haftalarda, Gazze'nin idaresinin Filistin Yönetimi ile koordinasyon içinde çalışacak partisiz toplumsal dayanışma komitelerine bırakmayı kabul ettiğini Mısırlı arabuluculara bildirdi. Ancak Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas yönetiminin, bu plana sıcak bakmadığı biliniyor. Özellikle son haftalarda Cenin'de yaşanan süreçler ve direniş gruplarının karşı karşıya kaldığı baskı böyle bir işbirliğinin zeminini de zayıflatıyor gibi görünüyor.'
Bununla birlikte ateşkes ilan edildikten sonra doğan fırsatı değerlendirmek için halkta desteği olmayan Mahmud Abbas, gereken sorumluluğu alacağız diyerek bir açıklama yaptı. Ve alelacele ABD'ye Mısır'a ve Katar'a Gazze'de yönetimi devralmak için bir yol haritası teklifi götürdü!
ABD de Gazze'yi Abbas yönetsin istiyor!!!
Tabii ki işgal bitip bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar direniş devam edecektir.
İşgalin bitebilmesi için de Filistinli grupların birlikte hareket etmesi şarttır.
Aksa Tufanı Filistinlilere öyle büyük bir moral aşılamıştır ki, Filistinli gruplar sonunda işgale karşı, tıpkı Suriyeli grupların Ahmed eş'Şer'a etrafında birleştikleri gibi bir lider etrafında birleşecekler, işgali bitirip bağımsız Filistin devletini ilan edeceklerdir.
İnşallah!
Dünya emperyalizmine karşı örnek bir direniş sergileyen Hamas'a ve kahraman Gazze halkına selam olsun!
Not:
Ateşkes konusunda herkes kendine bir pay çıkarıyor ama Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi Halil el- Hayye'nin Türkiye'ye teşekkürü ve ABD Dışişleri Bakanı'nın Hamas'ı masaya Türkiye'nin oturttuğu itirafı gerçeği gayet güzel anlatıyor.