Başlıktaki sorunun cevabını hemen vereyim: Kalamaz... Bildiğimiz anlamda gazetecilik bayağı sarsıntı geçiriyor ve çaresini bulmak da kolay değil...
Bir medya grubu satışı hızla düşenden başlayarak gazetelerinde bazı tedbirler almaya başladığını duyurdu; yapılanlara bakıyorum da eğer tedbirler şu sırada yapılanlar ise, işleri bayağı zor görünüyor...
Reklâmverenler yazılı basından kaçtığı ve başka mecraları ön planda tuttuğu için çok sayıda gazete kepenkleri indirdi ABD’de... Yerel basının yaygın olduğu bir ülke Amerika ve kısa sürede 800’ün üstünde kapanan gazete olduğu söyleniyor. Koskoca New York Times’ın, hem okur kaybettiği hem de reklâm geliri azaldığı için, borsa değeri 900 milyon doların altına düşmüş... Washington Post da kıvranıyor.
İngiliz gazeteleri çareyi elektronik medyaya ağırlık vermede buldu; en başarılı iki ayakta kalma örneği de İngiltere’den zaten: İlki Daily Mail gazetesi... Gazetenin internet versiyonu o kadar başarılı oldu ki, oradaki dinamizm kâğıt baskıya da aktarılarak satışlar olumlu etkilendi. Başka gazeteler yurtdışı bürolarını kapatır, muhabirlerine yol verirken, Daily Mail ABD başkentinde kocaman bir büro açtı.
Çok gazete yayınlanan Amerika’da, Amerikalıların da en fazla okuduğu gazete Londra’da çıkan Daily Mail’in internet versiyonu... Bazı sabahlar ekrana getiriyorum yazılı biçimini ve haberleriyle yorumlarını okumaktan büyük keyif alıyorum...
Bir de Guardian var yeniden palazlanılabileceği beklentisini canlandıran... İngiltere’de Murdoch adı etrafında meydana gelen skandallar sonrasında ‘gazetecilik’ yapılarak da ayakta kalınabileceği umudunu verdi Guardian... ‘Dünyanın en büyük medya patronu’ Rupert Murdoch’u ve kadrosunu insan içine çıkamaz hale getiren ‘telekulak skandalı’ baştan sona onun başarısı...
Guardian bir şeyi daha başarıyla yaptı: Önceleri silik ve fazla umut vermez görünen iPad uygulamasını hayran bırakacak biçimde yenileyiverdi. iPad sahipleri ilk 15 gün bedava kullanılabilen uygulamayı indirirlerse ne demek istediğimi anlayacaklardır. ‘Yarının gazetesi’ elektronik ve büyük ihtimalle Guardian’ın iPad uygulaması gibi olacak...
Türkiye’de internet gazeteciliğini bildiği düşünülen bir yazar geçenlerde tablet yayıncılığının fos çıktığına dair bir yazı yazdı... Ne kadar yanlış. Bugünün gençlerinin büyük çoğunluğu gazete okumuyor, okuyanlar da bu ihtiyacı internet ortamından karşılıyor. Yaşı 35’in altında olan gazete okurları, imkânları varsa, tabletten okuyor gazetelerini...
Yazılı basına da esas okur olarak yaşı 35’in üstündekiler kalıyor...
Peki gazeteler esas okurun yaş grubuna göre mi hazırlanıyor? Hayır. Genellikle internet versiyonu da yazılı basın üzerine oturduğu için kimseyi tatmin etmeyen gazeteler çıkartılıyor bugün... Yaşı müsait olanların da gazetelerden kaçmasının sebebi bu...
“Yenilik yapıyoruz” iddialı grup bu kısır döngüyü gördüğü hissini vermişti; tam tersi oluyor galiba.
Hep ‘mesleki cibilliyeti’ ile buraya konuk ettiğim yazarın önceki günkü yazısı gazetenin orta sayfasının yarısını kaplıyordu. Daha girişinden şaşkına döndüren bir yazıydı bu: ABD’de çıkan Atlantic Monthly dergisinde yayımlanan ‘Facebook insanları yalnızlığa mı itiyor?’ başlıklı uzun makaleyi aktarmış yazar...
Girişi bile Atlantic’teki yazının tıpatıp girişi... “Yazarı telif hakkı talep etse hakkı var” dedirtecek kadar geniş bir alıntı... Sanki bilimsel bir dergide yayımlanmak üzere tercüme edilmiş gibiydi yazı... Bir de orijinalin önemli bölümleri ıskalanmasaydı bari...
Neyse, teknolojiye meraklılar için yararlı olabilecek bilgiler içermesi sebebiyle uzunluğu hoş görülse de, gazeteleri internetten okuyanlar o köşede böyle bir yazıyla karşılaşacaklarını nereden bilecek? Yazarın böyle konulara hiç ülfeti olmadı ki?
Eski alışkanlıkların yerlerini bugünün şartlarına uygun yeni anlayışlara bıraktığı bir dönemde gazetecilik değişmeden kalabilir mi?
“Kalamaz” dedim ya!