Ortaya çıkan yeni bilgiler gösteriyor ki ABD, Avrupa ve işbirlikçileri Araplar Türkiye'de gazeteci sehemi kurmuşlar.
Sehemde yer alanlar paylarına düşen gazetecilere para yağdırmışlar. Ellerini de korkak alıştırmamışlar, âdeta cömertlik şovu yapmışlar. Sehemdekilerin paylarına verdikleri paraları öğrendikçe kendi kendime şu latîfeyi yapmaktan duramıyorum: Ülkeye bu kadar döviz girdiği hâlde döviz fiyatlarının hâlâ yükselmesi garip değil mi!..
"Tayyip Erdoğan Katar'dan dolar alıyor" gibi tezvîrat yayanların hepsi dolar ve avro ile besleniyormuş. Teşbihte hata olmaz, turizmci kardeşlerim de bana kızmasınlar, sehemdeki gazeteciler bildiğimiz "bacasız sanayi" olmuşlar, ülkeye döviz sokuyorlar!
Döviz sokmasına sokuyorlar ama harcamıyorlar. Harcasalar döviz fiyatları düşerdi. Bu işin latîfesi, gerçek olan ise aldıkları paraları ya yastık altında biriktiriyorlar veyahut başka amaçlar için bir yerlere dağıtıyorlar. Harcasalar çektikleri videolar, hazırladıkları siteler kaliteli olurdu!
Ruşen Çakır'ın YouTube kanalına girip bakın, içerik olarak "Tayyip gidiyor" türküsünün değişik versiyonlarının söylendiği videoların bari görüntü kalitesi iyi olsa. Gençlerin tâbiriyle, "Ütüyle mi çekiyorsun dayı"! Ruşen Dayı, paraya acıma, nasıl olsa sana dünyanın çeşitli ülkelerinden hatlar döşenmiş, sadece bir gece değil her gece akıyor. Şöyle kaliteli bir kamera al, altyapını güçlendir. Altyapı derken teknik altyapıdan bahsediyorum! Hadi parayı harcamaya kıyamıyorsun, haber sal efendilerine sana göndersinler bir kamera.
Duydum ki yanında çalıştırdığın stajyerlere de maaş vermiyormuşsun. Çok ayıp, evet insan yaşlandıkça dünya malına tamahı daha da artar ama seninki çok başka bir psikoloji. Hakikaten parayı ne yapıyorsun Ruşen Dayı, ne tür yatırımlarda değerlendiriyorsun? Zahmet olmazsa kanalında genç gazetecilere yönelik 'yatırım tavsiyesi' içerikli bir video çek de garipler de 'tecrübe'lerinden faydalansın!
Sadece Ruşen Dayı değil Hasan Cemal de mezkûr sehemdeki gazetecilerden. Sabah Gazetesi'nden Koray Taşdemir'in haberine göre Cemal'i 2013'den beri besliyorlar: "Hasan Cemal'in sahibi olduğu 19 Eylül 2013 tarihinde kurulan Bağımsız Gazetecilik Platformu P24 adlı internet sitesinin Amerika ve İsveç'in yanı sıra Norveç, Danimarka ve İngiltere tarafından da fonlandığı ortaya çıktı. Norveç Büyükelçiliği'nin; 2013-2014 yılları arasında P24'e 21 bin Euro fon aktardığı öğrenildi. Danimarka Kopenhag merkezli Niras'ın da; 2013-2014 yılları arasında P24'e 70 bin Euro fon aktardığı bildirildi. İngiliz The Guardian Foundation'un da 2013-2014 yılları arasında P24'e 37 bin İngiliz sterlini hibede bulunduğu öğrenildi. P24'e; 2013-2014 yılları arasında Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) 50 bin dolar ve İsveç Başkonsolosluğu 198.000 TL fon aktarmış."
Yazı yerim dolduğundan diğer beslenenlerden bahsedemedim. İnternette bulur okursunuz. ABD, Avrupa ve işbirlikçileri Arapların Türkiye'de kurdukları gazeteci sehemi "Ne var canım bunda" diyerek geçiştirilemez. Karakter olarak zayıf olup sonra bedenen de zayıflayan "teyze adam"ların mevzuyu sulandırmalarını, normal göstermeye çalışmalarını da bir kenara not edip gazeteci sehemini sürekli gündemde tutmak gerekiyor.