Türkiye, her alanda geçmişiyle yüzleşiyor, günah defterlerini temize çekiyor. En önemlisi de 12 Eylül’ün cuntacılarını yargılıyor. Ama bir alan var ki, yani medyada henüz gerçek anlamda günahlar ortaya çıkmış değil.
Zaman zaman kıyısından köşesinden, bazı isimler darbe dönemlerindeki günahlarıyla ilgili itiraflarda bulunuyorlar. Ama darbe süreçlerinde aktif rol almış isimler henüz, ciddi günahlarının üzerindeki kirli perdeyi kaldırabilecek cesur bir adım atamadılar.
Eminim ki o gün geldiğinde, şimdilik perdenin önünde gördüklerimizden daha fazlasını göreceğiz
Kaldı ki bütün kurumlar, geçmişleriyle yüzleşip bir arınma sürecini yaşarken, gazetecilerin sanki hiçbir şey olmamış gibi, darbe dönemlerindeki utanç fotoğraflarını gizleyerek ortalarda demokratlık gösterisi yapmaları eşyanın tabiatına aykırı bir durum olsa gerek.
İtiraf ederek geçmişiyle yüzleşmek, erdemli bir davranış olduğu kadar, medya için beyaz bir demokrasi sayfası açmak anlamına gelecektir.
12 Eylül davasının başlamasıyla birlikte, dönemin popüler gazetecileriyle ilgili bazı bilgiler de gazete ve televizyonlarda yer almaya başladı.
Mesela, 12 Eylül darbesinin gerçekleştiği günlerde Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Nezih Demirkent, Güneş gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Güneri Cıvaoğlu, Sabah gazetesi yayın yönetmeni olan Rahmi Turan ve Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Nemci Tanyolaç’ın cunta lideri Kenan Evren’e yazdıkları mektupları okuduk.
Bu mektuplarda, Kenan Evren’i göklere çıkaran öyle ifadeler var ki, birazcık olsun insani duyarlığa sahip olan, yüreğinde küçücük de olsa “hak” ve “özgürlük” inancı taşıyan herkes derin bir acı ve utanç duyacaktır.
Gazete yönetmenlerinin, cuntacı Evren’e yazdıkları mektuplardaki şu ifadeleri dikkatle okumanızı istiyorum:
“Arzu buyurduğunuz gün gazetemizin tüm çalışmalarını görme arzunuzu gerçekleştirmek istiyoruz. Emirlerinizi beklediğimi belirtir, saygılarımı sunarım.”
“Zat -ı devletlerinin sağlık ve hizmetlerinin devamı dileklerimizi arz ediyoruz.”
“Sizleri üzmüş olmanın sıkıntısı içerisindeyim. Sık sık halka yaptığınız konuşma ve uyarılardan ilham alarak sizin de hoşgörünüze inanarak kaleme alınan yazılardaki ölçü, inanç ve saygımızın göstergesidir. Bize karşı olan itimadınızın devamı dileğimizi takdirlerinize arz ederim.”
“Zat-ı alinizi izlediğim zaman çok duygulandım ve ağladım. 38 yıllık meslek yaşamım boyunca böylesi bir cumhurbaşkanının özlemini Ellerinizden öperim.”
Doğrusu, bu satırları yüzümüz kızararak okuyoruz. Ne yazık ki, Türk basınının geçmişinde böylesine hatırlamak istemediğimiz kirli sayfalar var.
Elbette darbe dönemlerinde gazetecilerin kahramanlık yapmasını filan beklemiyoruz, ama “sizden ilham alıyoruz, emirlerinizi bekleriz, ellerinizden öperiz” gibi insan onurunu yaralayıcı ifadelerle darbecilere teslimiyet mektupları yazmak da gerekmiyor.
STAR hafta sonu ekleri yenilendi
Logosu, görsel tasarımı yenilenen ve içeriği zenginleştirilen STAR Cumartesi ve Pazar ekleri hafta sonu, okuyucularıyla buluştu. STAR gazetesi, bundan böyle okurlarına daha modern, görsel cazibesi yüksek ve dolu dolu hafta sonu ekleri sunacak.
KPSS kitapçığı geliyor
STAR gazetesi. doğru ve ilkeli haberciliğin yanında, okurlarına eğitim ve kültür anlamında ciddi katkılar sunuyor. YGS kitapçığının ardından şimdi de KPSS kitapçığı veriyoruz. Bundan böyle her Çarşamba KPSS günü olacak. 1-8 Nisan tarihleri arasındaki ortalama net satışımız 149 bin 660 oldu.