İnsanların birbirini gaza getirmesi raslantı değildir elbette. Her kim ya da kimler iyi niyetle, haklı olduklarına inandıkları bir konuda itirazlarını dile getirmek için çabalarken, sosyal medya üzerinden yanlış ve kasıtlı bilgilendirme (disinformation) furyası başlıyor. Bu kasıtlı ve kışkırtmaya yönelik bilgi kirliliğini yaratarak masum insanları çileden çıkartmak da bir sanattır aslında ve istihbarat kuruluşları, yasa dışı örgüt hücreleri, ülke ya da ülkeleri karıştırarak çıkar sağlayacaklarına inanların sıkça baş vurduğu bir yöntemdir. Uzmanlarınca yapılırsa da pek etkili olur. Son iki günün düzmece haberlerinden birkaç örmek vereyim izninizle:
1. Eylem 48 saat sürerse hükümet düşecek; bir siyasi partinin baş vurması halinde Anayasa Mahkemesi hükümetin istifa etmesini isteyecek.
2. Türkiye baharı!
3. İstanbul'da bin polis 25 emniyet müdürü isifa etti.
4. CHP'li belediye meclisi üyelerinin gezi parkı yıkım emrinin altında imzaları yok.
5. Sayımız iki milyonu aştı; Taksim'deyiz hepimiz.
6. Başbakanın emriyle portakal gazı atılıyor.
7. Beşer Esad'dan Taksim direnişine destek var (!).
8. Bruce Willis, Brad Pitt ve Angelina Jolie bizimle birlikte (!) .
9. Antalya'da 12 ölü...
10. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve daha birçok ilde ölü sayısı artıyor!
Tabi bir de paylaşılan fotoğrafları unutmayalım. Bunların birinde üç polis yürüyor, ortadaki polis sokaktaki bir köpeğe biber gazı sıkıyor. Dikkatle bakıldığında tweeterdan gönderilen fotoğrafa, köpeğe biber gazı sıkanın İtalyan polisi olduğu anlaşılıyor. Gene bir fotoğrafda, polisin panzerle ezdiği bir genç cansız yerde yatıyor. Ama fotoğraf bir başka ülkede 2011 yılında yaşanmış bir iş kazasından. Ve daha nice örnek.
Rahmetli Kurthan Fişek hocamın demesiyle "gaza, caza ve saza gelmeye en yatkın örgütlerin başında asker ardından da önüne konan herşeye inanmaya hazır iyi niyetli ama önyargılı insanlar gelir. " Kurthan Fişek Hoca bir dizi soru sorup tarihten ders almamız gerektiğini önerir:
1. İnsanları "iyi provoke etmek için" iyi konuşmak, şiiri güzel yazıp okumak gerekir. Topuğundan vurulup öldürülen Aşil, kafiyeli bir biçimde akrabası Agamemnon'u "geyik boynuzlu", "edepsiz", "şarap fıçısı", "aşşağılık herif" diye suçlamıştı. Halk galeyana geldi. Agamemnon'a ne oldu?
a. Amcasının oğlu tarafınan öldürüldü. b. Halk tarafından linç edildi. c. Zeus tarafından affedildi. d. Mahpushane kuşu Gevrek Niyazi gibi içerde okuma yazma öğrendi. (Cevap d. İçerde okuma yazma öğrendi)
2. İnsanlık tarihinin ilk ajan-provokatörü Yunanlı asker Pzistrat, insanları kışkırttı, ayaklandırdı saraya yürüttü. Halk en çok neden tahrik oldu?
a. çıplaklığından. b. asker maaşının düşük olduğunu söylemesinden. c. yanındaki çıplak kadınlardan. d. hepsi birden. (Cevap: d. Hepsi birden.)
3. Bizim halkımız önce seçer, sonra arkalarından söver. Seçtiklerini alaşağı eden askere de alkış tutar. Meclise daldı "sizi gidi dolandırıcılar, sizi etek düşkünü ahlaksızlar, sizi batakçılar, sittirin gidin burdan topunuz!" dedi; oy verenler alkışladı. Kimdi?
a. Oliver Cromwell (1648) b. Cemal Gürsel (1960) 3. Memduh Tağmaç (1971) 4. Ahmet Kenan Evren (1980) (Cevap a. Oliver Cromwell)
4. Mareşal Concini bizim Talat Aydemir'imizdir. Biz Aydemir'i astık; onlar Concini'ye ne yaptı?
a. Ayaklarından ağaca astı. b. Cesedini ateşe verip etrafında dans etti. c. cesetten söktükleri et ve kemikleri kapı kapı gezdirdi. d. Hepsi. (Cevap: d. hepsi)
Büyük bir iyi niyettle, demokratik hakkınızı kullanmak için sokağa çıkar, Taksim'in Gezi Parkında yapılması tasarlanan her neyse, onun olmamasını dile getirmek için yürürsünüz. Biber gazının sıkılması, kışkırtmaların alt yapısını hazırlar bilinçsizce. Bu biber gazı, masum bir isteği bambaşka yönlere çekmeyi amaçlayanların ekmeğine yağ sürer. Ve sosyal medya üzerinden şöyle mesajlar yağmaya başlar:
"Mesele sadece gezi parkı olayı değil. Buradan yola çıkıp gerçek gücün halk olduğunu göstermenin tam sırası; isyansa isyan! Hükümet düşecek!"
Bu ve benzeri mesajları gönderenler, hükümetlerin böyle düşmeyeceğini, hükümetleri değiştirmenin bu ülkede tek yolunun seçim sandığı olduğunu bilmezler mi? Bilirler elbet. O zaman niye böyle mesajlar yollayıp insanları tahrik ederler? Valla insan ister istemez bir dönem ortaya çıkan sahte şeyhleri, müritleri, İstiklal Marşında ayağa kalkmayan çarşafa bürünmüş kadınları, Ankara'ya yürüyen Aczımendileri hatırlıyor. Bu hafta sonu hortlayıp masum, haklı ve demokrasiyle hepten örtüşen isteklerini dile getirmek isteyen insanların aralarına sızarak, olayları dilediklerince yönlendirdiler. Polisin bir bölümü de, biber gazı kullanarak onların amaçlarına pek bir güzel hizmet etti! Sıra İstanbul sevdalısı olduğunu bildiğim Başbakanın, çıkıp birkaç cümleyle otalığı yatıştırmasındadır ki, gaza, saza ve caza gelenler Taksime'e AVM, koca koca beton yapılar dikilmeyeceğini anlasın ve içleri rahat etsin...
(Kurthan Fişek'i saygı ve rahmetle anıyorum. )