Güney Kıbrıs krizi sürüyor... Bu gidişle zor biter... Hem ekonomi batık, hem bankalar batık... İkisini birden aynı anda batırmak, ayrı bir maharet ister, Rumlar onu başardı.
Kriz muhabbeti içinde sık sık ‘gaz’ lafı dönüyor. Kıbrıs gazı... Falanca şirket Kıbrıs gazı karşılığında yardım edecek... Kıbrıs’ın gaz yatakları şöyle, böyle.... Hatta komplo teorileri: Avrupa Kıbrıs’ın gazını gaspetmek için baskı yapıyor... Ruslar şöyle, böyle... Bir araba boş laf.
Lafın doğrusu şu: Güney Kıbrıs’ın gazı deyince, önce durup, bunun havagazı mı, fasulye gazı mı olduğunu düşünmek gerekir. Ortada öyle sonsuz sınırsız gaz yatağı yok, olsa bile çıkışı yok, çıkışı olsa bile alıcısı yok. Denizdeki balığa pazarlık yap, daha iyi.
Hukuku tartışmalı bir -ekonomik bölge- ilan ettiler... O bölgenin kendisi tartışmalı, çevresi tartışmalı. Mısır ile sorunları başladı. Kıbrıs’ın neresinden ne çıkarılacağı ayrıca tartışmalı... Kıbrıs’ın daha kendisinde çözüm yokken çevresinde macera aramak, ayrı hikaye. Çevrede yalnızca İsrail ile sınır konusunda anlaştılar. Lübnan ile bölge de tartışmalı.
TÜRKİYE -AKILLI OLUN- DEDİ
Arazinin kendisinde muvazaa varsa, orada ne inşaat olur, ne imalat. Ama diyelim ki arazi meselesi aşıldı... Ki tekrar: Kıbrıs sorunu bir arazi meselesidir ve aşılmamıştır. Ama diyelim ki aşıldı...
Orada tek bir kuyu deldiler... Sonra o kuyuya bakıp ‘tahmini’ şu kadar trilyon, bu kadar trilyon gaz hesabı yapmaya başladılar... O hesapların desteği yok... İlk delmeyi yapan şirket bile bir daha başka yeri delmeye aramaya kalkışmadı... Orası sınırsız Alaaddin’in gaz hazinesiyse, neden şirketler kuyruğa girmez? Yani miktar kuşkulu.
Gerçi orada kuyruğa girilmemesi konusunda Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerine uyarıları var. Yani -Boş projelere girip, Türkiye ve çevresindeki verimli önemli projelerden uzak kalmayın- şeklinde uyarılar yapıldı. Büyük ölçüde sonuç alındığı biliniyor.
Ardından diyelim ki, haydi arazide sorun yok, miktar da muazzam... Bu gazı kim alacak, kim yakacak? Arama şirketleri o zaman heyecan olsun diye ‘Kıbrıs’ın kendine yetecek gaz bulundu’ haberi yaydılar... Kıbrıs’ın -Güney olsun- ne ihtiyacı var da, kendine yetsin? Güneydeki bütün nüfusu medeni ülkeler tek bir kentte topluyor... Normal bir kent nüfusunun yakacağı gaz nedir de kendi kendine yetsin?.. Tüpgaz bağlasan yine ‘kendi kendine yeter’... Kaç kişi var? Ne sanayi var? Güneyden konuşuyorsak, sabahları omlet kırıp, çay kaynatmak için ne gaz lazımsa, o kadar gaz ihtiyacı var...
BORU İÇİN TEK YÖN: KUZEY
Yani bu gazı satmaları lazım... Hatırlarsak, Kıbrıs denizde bir ada... Adanın sularından gaz çıkacak... Peki bu gaz nereye gidecek, nasıl gidecek?
‘Güneyde LNG terminali’ diye uçanlara hemen cevabımız: 1- Önce tesis için 8-9 milyar doları bastırın... 2- Sonra o tesisi 8-10 yılda bitirin 3- Sonra o LNG’yi sürekli sözleşmeyle aksatmadan alacak babayiğit bulun... Ve unutmayın, bu projenin baştan sona kâr etmesi, kâr için de rekabetçi olması gerekiyor. Normal gaz dururken LNG alana -enayi- diyorlar.
Ayrıca küçük bir sorun var? Bu gazı kim alacak? Mısır ya da İsrail, kendileri gaz satacak adam arıyor... ‘Avrupa’ diyeceklerse, Güney Kıbrıs yakında Avrupa’yı batırmayı başaramazsa en azından ekonomik krizi derinleştirecek... Avrupa zaten boğazına kadar gaza boğulmuş.. Bu kadar gaz yakacak ekonomi nerede? Birkaç koldan gelen Rus gazı var. Ayrıca Türkiye-Kafkasya-Türkmenistan gaz projeleri var. Arkadan aynı yolla Irak-Kuzey Irak gazı geliyor... Karadan makul maliyetle ve boruyla gaz akıtmak varken LNG ile kim uğraşacak? Hem de 15 sene sonrasının talebi, ekonomisi.
Peki Kıbrıs’tan boru döşenmez mi? Döşenir... Kıbrıs’ın en makul-ekonomik boru rotası Kuzeyden Türkiye’dir... Ama -Güney Kıbrıs Türkiye’den utanır, abisine gider- dersek... Kıbrıs’tan Girit’e oradan da Yunanistan’ın güneyine git git bitmez Alaaddin’in lambası bir boru hattı lazım ki, evlere şenlik... Böyle bir hattın teknik olarak olurluğu - olmazlığı bir yana, astarı yüzünden pahalı çıkar... Akdeniz’in depremli tabanında boru döşeyene da ayrıca madalya veriyorlar. Ayrıca o borunun yine ‘bir yere’ bağlanması lazım... Her zaman, her yol Avrupa’ya çıkıyor... Tekrar: Avrupa gırtlağına kadar gaz projesi altında, Avrupa’nın ekonomisi gaz değil, piknik tüpü ihtiyacında. Bu gaz Türkmen, Azeri ya da Rus gazıyla mı rekabet edecek?
Yani? Yanisi şu: Güney Kıbrıs gazı hikayedir. Bu krizde onları kurtarmaz, gelecekte de bir işe yarayacağı gayet kuşkuludur. Haliç’in dibindeki altın hikayesinden çok farkı yok.
Şu noktada Güney Kıbrıs’ın gazı, kurufasulye gazıdır... Fasulye pilavı bol soğanla yedikten sonra çay içeceksin... Sonra da ATM’den para çekme bahanesiyle, rüzgarı bol yerde kısa yürüyüşe çıkacaksın... Başka yolu yok.
twitter.com/selimatalayny