O birileri kardeşlerimizle aramıza girmeye çalışıyorlar.
Aramıza fitne salıp bizi birbirimizle vuruşturmak istiyorlar.
Amaçları belli: Bizim üzerimizden kendilerine bir iktidar alanı açmak...
Kazanımlarımızın tümünü berhava edecek ve topyekûn ümmete kaybettirecek bir yeni zulüm düzeni gelsin istiyorlar o eski Türkiye’nin malum güçleri.
Bu oyuna gelmeyeceğiz.
O birilerinin, içimizden birilerini devşirerek üstümüze salma planları yaptıkları sır değil.
Biliyorlar ki topu birden gelse Erdoğan’ı milletin gönlünden söküp atmaya güçleri yetmeyecek.
Erdoğan’ı sandıkta yenmeye güçlerinin yetmeyeceğini pekâlâ bildikleri için içimizden birilerine oynuyorlar.
Oynasınlar bakalım.
Hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Hainler de ebediyen kaybedeceklerdir.
Biz birbirimize düşürüldüğümüzde kazanacaklarını sanıyorlar.
Oyun planları bu.
Kendilerini akıllı, bizi de akılsız sanıyorlar!
Kimin akıllı olup olmadığını, oyunlarını başlarına geçirdiğimiz o gün göreceklerdir elbet.
Gövdeleri şimdilik başka yerde olan ama gönülleri bizden olan kardeşlerimizin tıpkı kendileri gibi olan ve kendilerinin ideallerini gerçekleştiren Erdoğan’larını o çakallara yedirmeyeceklerini göstereceğinden zerre miskal şüphem yok benim.
Erdoğan düşmanlığı ve Erdoğan tasfiyesi üzerine kurdukları o oyun planını herkesten önce ve herkesten çok o kardeşlerimiz bozacaklardır.
Geçmişimiz bir bizim…
Kökümüz bir...
Kıblemiz bir bizim…
İdeallerimiz bir…
Biz aynı imanın/inancın mensuplarıyız.
Yeniden büyük Türkiye’yi inşa sürecinde yolumuz bir bizim.
Aynı geleceğe geçmişten gelen imanımızla yürüyen bir davanın neferleriyiz biz.
Aynı bahçenin gülleriyiz biz.
Aynı dağın yeli...
Hiç kimsenin aramıza fitne sokmaya gücü yetmeyecektir.
Siyaseten Sıffin Savaşı çıkartmak isteyenlere o kardeşlerimiz asla izin vermezler.
Hiç kimsenin Erdoğan’a kaybettirecek bir siyasi oyunun içine girmesine de zinhar izin vermezler.
“Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin! Erdoğan yerine Kılıçdaroğlu olsun razıyız!” diyen siyaset erbabına o kardeşlerimiz asla yüz vermezler.
***
Herkes aklını başına toplasın.
Geçmişin Erbakan düşmanları, günümüzün Erdoğan düşmanları olarak karşımızda duruyorlar.
Milli Görüş’ün partilerini kapattıranlar, 28 Şubat’larda hepimize kan kusturanlar bugün başka türlü güzellemeler yapıyorlar.
Gül’ün Çankaya’ya çıkmaması için her yolu deneyenler, bugün Gül’ü Erdoğan’ın karşısına dikmek için Gülsever oluverdiler birden.
Bunun ne menem bir oyun olduğunu o kutlu davanın neferleri bilirler.
Biz gönülden bir bütünleşme olsun isterken, birileri ucuz ve basit siyasi hesaplar içine giriyorlar.
Biz, yolu bir olanların birbirlerinin kutlu yol arkadaşları olmasını istiyoruz.
Aramıza örülen duvarlar yıkılsın ve yüreklerimizle birbirimize sımsıkı yapışalım istiyoruz.
Bir bedenin uzuvları gibi olalım istiyoruz.
Birlikte kazanıp güçlü olalım istiyoruz.
Bu her türlü siyasi hesabın üstünde hasbi bir duruştur, biline…
Liderimiz Erdoğan’ın ittifak anlayışının özünde bu yatıyor.
Bilinsin isteriz ki o birilerinin hepimize kaybettirecek oyunlarını birlikte bozmak içindir ısrarımız.
Unutanlar için hatırlatalım: Erdoğan herkesin karşısına dikildiği o seçimde milletinden aldığı güçle ilk turda seçildi.
Tekrar seçilir Allah’ın izniyle.
Lakin o birileri bizim yüreğimize fitne salıp bizi karşı karşıya getirmeyi başarırlarsa işte o zaman üzülürüz.
Kendi celladına aşık olanlar veya kişisel hırsları ve kıskançlıkları dolayısıyla Erdoğan düşmanı kampın değirmenine su taşıyanlar bilsin ki temelli kaybedeceklerdir.
Hiç kimsenin gücü bu milletin evlatlarını, milli ve yerli unsurlarını o gayri milli cephenin stepnesi haline dönüştürmeye yetmeyecektir.