Futboldan önce bazı oyuncuların garip hareketlerine şahit olduk. Örneğin Kanarya’nın gol ümidini bağladığı Emenike akıllara durgunluk verecek şekilde kaleci Tolga ile karşı karşıya kalıp golü kaçırınca, tribünlerden büyük tepki aldı. Almış olduğu bu tepkiden sonra Emenike’nin sinir katsayısını arttırarak üstüne üstlük formayı çıkartıp soyunma odasına gitme isteği hem şaşkınlık hem profesyonel bir futbolcuya yakışmayan hareketti. Daha sonrasında İsmail Kartal’ın onu tekrar oyuna devam etmesi için sahaya geri döndürdü..
Böylesine önemli bir derbi maçın öncesinde futbolun dışında konuşacağımız şeyler bunlarsa yazık günah Türk futboluna.. Emenike’nin ardından Mehmet Topal’ın kaçırdığı bir Fenerbahçe fırsatı daha var. Bu kaçan Fenerbahçe golünden sonra oyun dengeli bir şekile büründü ve ilk yarı böylece sonuçlandı.
***
Beşiktaş puan avantajını korumak için en kötü ihtimalle ilk önce maçı berabere bitirmeyi düşündü. Ama evdeki hesap çarşıya uymayınca Fenerbahçe Moussa Sow’un atmış olduğu golle hem üç puan aldı, hem ezeli rakibi Beşiktaş’a hem de Galatasaray’a yaklaşarak zirve yarışına ortak oldu. Sow, yedinci Beşiktaş maçında Kartal’ın filelerini 8. defa havalandıran, takımını da yeniden şampiyonluk yarışına ortak eden oldu.
İsmail Kartal’ın Emenike ısrarını bir türlü anlayamıyorum. Bu futbolcu moral açısından çöküntüye girmiş, futbol oynamaya müsait olmayan şekli şemailiyle takımına çok zararlı oluyor. Bunu da her halinden belli ediyor.
Sonuçta Fener kazandı, zirvedeki yarış kızıştı. Bundan böyle Fener şampiyon olmak istiyor ve 4.yıldızı ilk takan olmayı arzuluyorsa tüm maçlarını kazanmak ve eline geçirdiği bu fırsatı iyi kullanmak zorunda.