Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Gandi Kemal” diye pazarladılar.
Tıpkı Demirtaş’ı “cici çocuk” diye pazarladıkları gibi.
Hep aynı çevre, aynı lobi...
Eski Türkiye’nin zaptiye odakları... “Yeni CHP” dediler. Metaforlar havada uçuşmaya başladı. “Karaoğlan” denildi. “Yeni bir Kemal!” doğuyor denilerek Atatürk’ten sonraki “İkinci Kemal” olduğu söylendi. “Müthiş demokrat!” diye cilalandı.
Ne müthiş bir kişiliğe sahip olduğu genel başkan olduktan sonra anlaşıldı.
***
Baykal’a yönelik “kaset operasyonu” yapılmamış olsaydı KK asla genel başkan olamazdı.
Varlığını o “kaset darbesi”ne borçlu. Borcunu da ziyadesiyle ödedi. Ödüyor.
Önce liderine o zor gününde ihanet etti. Sakın yanlış anlaşılmasın, genel başkan adayı olduğunu açıklamasına zinhar bir sözüm yok, iktidarı devşirme yöntemine lafım var asıl. Baykal’la görüşmesinden çıktıktan sonra kameraların karşısına geçip “Asla genel başkan adayı değilim!” dedi.
Sonra Önder Sav’la gizli bir tertibin içinde olduğu anlaşıldı. CHP’nin güçlü aktörü Sav’la yaptığı işbirliği sonucunda genel başkan seçildi.
Sonrası malum...
İpleri eline alır almaz Sav’a da ihanet etti. Baykal’ın bile söküp atamadığı Sav’ı tarihe uğurladı.
Yetmedi.
“Yeni CHP” için birlikte yola koyulduğu arkadaşları da süreç içinde yedi bitirdi. Hepsini alıp bir bir kenara koydu. Siyasi başarısızlıkların faturasını hep yakınındakilere kesti. Genel Başkan olduktan sonra harcadığı yol arkadaşlarının listesine bir bakılsın, ne dediğim anlaşılır. Kendisiyle birlikte CHP’ye taşıdığı kaç kişi var yanında şimdi? En son Gürsel Tekin’i de kenara çekti. Her ne kadar Tekin tasfiye edilmesinin faturasını başkalarına kesiyorsa da asıl kimin kendisini tasfiye ettiğini çok iyi biliyor.
Tekin bunu bildiği halde hala Kılıçdaroğlu’nu savunur görünmeyi siyaset zanneden bir eski yaklaşımın sahibi olarak duruyor karşımızda. KK Türkiye toplumunda karşılığı olmayan yeni aktörlerle beraber.
CHP gibi anlı-şanlı bir partinin merkez yöneticilerine bakın hele. Bir iki tanesini dışta tutarak söylüyorum, ne kadar sığ, düzeysiz, mezhepçi, Kürtçü, ağzı bozuk insan varsa CHP’yi temsil makamında.
FETÖ’cü unsurlar Cumhuriyet’le birlikte Kılıçdaroğlu CHP’sini de teslim almış durumdalar. O “demokrat” dedikleri KK şimdi tam bir diktatör! Bunu ben söylemiyorum, partisinin uzun yıllar grup başkan vekilliğini yapan eski bir CHP’li söylüyor.
Kongrede kendisine aday olarak çıkan o CHP’linin başka sözleri de var KK hakkında ama yeri burası değil.
O “müthiş demokrat” diye lanse ettikleri KK bir grup toplantısında kendisine itiraz eden bir partili için son derece hiddetli bir dille “Genel Başkana bu şekilde itiraz edeni atın dışarı!” diyebiliyor. Ne hikmetse gene de “müthiş demokrat” olarak kalabiliyor o çevrelerin nezdinde!
KK kendi şefine öykünüyor. “Milli Şef”ine...
“Milli Şef” CHP’yi nasıl idare ediyor idiyse o da o şekilde idare etmeye çalışıyor. Evet, KK o “yeni CHP”nin “Milli Şef”idir. “Müthiş demokrat” dedikleri KK gerçekte tam bir “diktatör”dür. Kendi çevresinde kendisine pervane olmayan hiç kimseyi istemeyen biridir. Çevresi hep “organik pervane”lerle dolu olduğu için herkesin de öyle olabileceğini zannedecek kadar siyaseten zavallı biri... Ha, yeri gelmişken hatırlatayım “organik pervane” diyerek beni suçlayan KK bir dönem Baykal’ın etrafındaki pervanelerden biriydi. Nasıl bir “organik pervane” olduğunu Baykal’a ve o dönemdeki siyasetçi arkadaşlarına sorabilirsiniz.
***
“Gandi” demek; millilik demektir, yerlilik demektir... Hiç yerli ve milli olmayan birinden, bir mankurttan “Gandi” çıkar mı?
KK tam bir mankurt. Ve kelimenin tam anlamıyla gayr-ı milli biri. Kendi atalarını ve katleden bir zihniyetin temsilcisi. Dersim’de atalarını ve akrabalarını sanki Erdoğan öldürmüş gibi kan davası güdüyor. Stockholm sendromuna yakalanmış bir siyasi cüce. Kendi celladına aşık ama kendi celladından hesap soran Erdoğan’a karşı fobik... Demokratlık kisvesine bürünmüş bir Baasçı diktatör. Baasçı diktatör Esad’ı o yüzden çok seviyor. Onun rejiminin yıkılmaması için Esad’ı can havliyle savunmaktan geri durmuyor. CHP’yi Esad diktatörünün siyasi üssüne çevirdi. Türkiye düşmanı ne kadar ülke varsa, ne kadar odak varsa, hepsiyle can ciğer kuzu sarması.
***
KK “organik” midir bilmem ama bir dönem Baykal’ın etrafında pervane olduğunu, şimdi de etrafını pervanelerle doldurduğunu bilmeyen yok.
“Gandi Kemal!”miş!
KK Türkiye siyasetini yeterince kirletti.
Lütfen “Gandi”nin adını artık kirletmeyin diyorum.