Roma İmparatorluğu’na sihirli iksiriyle kafa tutan Galyalı Asteriks, bu macerasında İngiltere Kraliçesi’nin yardımına koşuyor.
MASUM değil ama zararsız bir klişeler/ önyargılar toplamıdır Asteriks’in çizgi maceraları. Her şeyden önce komiktir ve her yaştan okura hitap eder. Tıpkı sinema uyarlamaları gibi! Özellikle Frankofon çevrelerin ilgisiz kalamayacağı bir mizaha sahiptir.
Beyazperdeye Asteriks Britanya’da ve Asteriks ile Normanlar çizgi maceralarından derlenerek uyarlanan Asteriks&Oburiks Gizli Görevde önceki filmlerin izlerini takip ediyor. Sağlam basıp izleyiciye kötü bir sürpriz yapmıyor. Bir yenilik, bir hoşluk da getirmiyor. Bu çizgi roman uyarlamasında alıştığımız her şey aynen var. Fakat hazzetmeyenlerdenseniz size cazip gelecek ekstra bir değer yok. Uçan kamera, panoramikler, yeterince CGI’ın yanı sıra Macaristan ve İrlanda’da kurulan “organik” setler vb. sayesinde filmin fiyakası yerinde!
Hikayenin başlangıcını bilmeyenlere özetleyelim: Asteriks ile Oburiks sihirli iksirleri sayesinde Roma işgaline direnebilen tek Gal köyünde yaşar. Oburiks küçükken kazana düştüğü için iri kıyım ve çok güçlüdür ama aklı biraz kıttır. Asteriks ise tipik köylü kurnazıdır. Biraz Hacivat ile Karagöz’ü andırırlar... Her macerada tarihi olaylar ve uygarlıklarla günümüz kültürüne göndermeler yapılır; tarihi kişilikler ve halklar hakkında herkesçe bilinen şeyler, önyargılar ve Fransız bakış açısı üzerine nükteler üretilir. Her seferinde Romalılarla savaşır ve kazanırlar.
ROMA, VİKİNG VE HİNTLİLER
Avrupa standartlarında çok yüksek prodüksiyon değerlerine sahip filmler olan Asteriks serisinin bu macerasında Sezar komutasındaki Roma ordusu Britanya’yı fethe gidiyor. Kraliçe, Romalılar’a sihirli iksirleri sayesinde direnebildiğini duyduğu Gal köyünden yardım istiyor. İksir hazırlanıyor, bir fıçıya konuyor ve Oburiks’in sırtına vuruluyor...
Gizli görevde olan Asteriks ve Oburiks’in yanına adam olsun diye verilmiş, köyün şefinin ergen yeğeni Kuduriks, Kraliçe’nin elçisi “tipik İngiliz centilmeni” Antikloraks var, bu kez. Filmin bütün mizahı da İngiliz erkeklerinin kibarlığının efeminelikle karıştırıldığı, kadınlarının Viktoryen döneme sıçrayan püritenlikle tanımlandığı, evleri doğayla Hobbitler düzeyinde iç içe, her gün beşte sıcak su içen (malumunuz henüz çayı bilmiyorlardı o tarihte ama filmde nasıl ‘keşfettiklerini’ görebilirsiniz!) bir halk olarak betimlenmesine dayanıyor. Tabii Vikingler, Romalılar ve Hintliler üzerine önyargıların yanına kadın-erkek ilişkileri de konuya dahil olunca filme sinen kokunun, İngilizlerin iddia ettiği gibi Galyalılardan değil homofobiden kaynaklandığını anlıyorsunuz ama düşük dozda!
Antikloraks centilmenliği abartmayıp nişanlısına “erkek gibi” davranacağı, Lutesyalı delikanlı gölgesinden korkmamayı öğreneceği Asteriks ile Oburiks de köpekleri İdefiks ile aynı evde yaşamalarına rağmen bir “çift” olmadıklarını, kadınlara ilgi duyduklarını kanıtlayacakları bir yolculuğa çıkıyorlar. Tatsız ama sevimsiz olmayan bir tonda. Nihayetinde Romalıların militarizmi, Sezar’ın fetih tutkusu gibi daha yüksek tonda bir erkeklik tasviriyle de dalgasını geçiyor film.
FİLMİN KÜNYESİ
Orjinal adı: Asterix and Obelix God Save Britannia Yönetmen: Laurent Tirard Senaryo: Laurent Tirard, Gregoire Vigneron Görüntü: Catherine Pujol, Denis Rouden Müzik: Klaus Badelt Oyuncular: Gerard Depardieu, Edouard Baer, Guillaume Gaillene, Vincent Lacoste, Fabrice Luchini, Catherine Deneuve.