Bu maçta teknik ve taktik analizine gerek yok. Süper Lig’e havlu atan ve ligin dibine demirleyen Karabükspor karşısında Galatasaray gövde gösterisi yaptı. Sarı-Kırmızılı ekip maçı ilk yarıda bitirdi. Hem de hiç terlemeden.
Gomis idman havası şeklinde geçen mücadeleye kelimenin tam anlamıyla damgasını vurdu. Attığı 4 goldeki vuruş tekniği, pozisyon takibi ve çerçeveyi bulma yüzdesi üst düzeydeydi. Karabük zaten maçın başında yediği golle moralmen çöktü, direnci kırıldı. Bir de kendi kalesine gol atınca sahadan silindi.
2-0’dan sonra Galatasaray için maç, “Acaba 10-0’ı bulabilir miyim?” havasına döndü. Çünkü rekor 10-0’la Beşiktaş’ın Adana Demirspor’u yendiği maçtaydı. İlk devre 6-0 biterken, Gomis’in dışında göze batan isimler de vardı Cim-Bom’da. Belhanda-Feghouli ikilisi etkiliydi. Yaptıkları asistlerle skora katkıda bulundular. Sol kanatta Rodrigues de kendini gösterdi. Attığı golde yine takipçiliğini ve fırsatçılığını konuşturdu.
Terim yönetiminde deplasman kabusuna Karabük karşısında son verdiler. Artık psikolojik bu dertten sıyrıldılar. Galatasaray bundan sonraki dış saha maçlarında çok daha rahat oynayacaktır. Sarı-Kırmızılı takımda defansa ve kaleciye fazla iş düşmedi. Çünkü Karabük’ün hücum hattı neredeyse yoktu. Defansı desen, yol geçen hanıydı. Orta sahasının da ne yaptığı belli değildi. Bu kadar güçsüz bir Karabük karşısında Galatasaray elini kolunu sallayarak üç puana ulaştı.
İkinci yarıda Galatasaray farkı artırmayı kovaladı. İstediği zaman vites küçülttü, istediği zaman vites artırdı. 61’de Selçuk İnan’ın yerine oyuna giren Sinan Gümüş de kupadaki gollerine ligde de devam ederek skora katkı yaptı. Mariano da 2 asistle maçın iyilerindendi.
Sonuç olarak G.Saray, her ne kadar ölçü olmasa da, Karabük önündeki futbolu ve attığı gollerle şampiyonluğu ne kadar istediğini dün akşam bir kez daha taraflı tarafsız herkese gösterdi.