Bir insana yüzde 40 güvenip yüzde 60 güvenmemek, ya da bunun tam tersi mümkün mü? Değil, bir insana ya güvenir ya da güvenmezsiniz. Ayrımcılığa, ötekileştirmeye karşı takınılacak tavır da böyledir.Ya buna her zeminde karşı çıkarsınız ya da çıkmazsınız...
***
Geçen hafta Galasataray Spor Kulübü’nün Basketbol Şubesi’nde yaşanan maddi sıkıtntılar konuşuldu.Olabilir, her kulüp zaman zaman ödeme güçlüğü yaşayabilir.
Ancak bu sıkıntının üzerini örtmek için yapılan bir açıklama var ki tam bir rezalet. Hikaye, Galatasaray Kadın Basketbol Takımı oyuncusu Lindsay Whalen’in sözleşmesini fesh derek Fransa’ya gitmsiyle başlıyor.
***
Ardından Milliyet Gazetesi’nin internet sitesinde şöyle bir haber yayınlandı... “Konuyla ilgili Skorer.com’a konuşan sarı-kırmızılı bir yönetici, bugünkü yönetim kurulunda, sorunu ayrıntılı şekilde ele aldıklarını ve çarpıcı bilgilere ulaştıklarını açıkladı. Parasının ödenmediği için Galatasaray’dan ayrılan ABD’li oyuncunun farklı cinsel eğilimlerde olduğu ve bu yüzden İstanbul’dan ayrıldığı belirtildi. Sarı-kırmızılı yönetici, sporcunun kendi cinsinden birisine ilgi duyduğunu ve bunun için apar topar Fransa’ya gittiğini söyledi.”
***
Türkçe hatalarını bir kenara bırakın, bu ne çirkin ve ayıplı bir dil...Galatasaray Yönetim Kurulu toplantıları ve orada toplananlar adına da ne büyük talihsizlik...Velev ki durum gerçekten iddia edildiği gibi, en iyi ihtimalle çıkar ‘özel hayatı nedeniyle’ diye açıklama yaparsın... Ama dert dikkati paradan başka yere çekmek, oyuncuyu da “Bak onun farklı cinsel eğilimleri var” diye taraftarın ve medyanın gözünden düşürmek... Çok ucuz, çok ayrımcı, çok çirkin, üstüne üstelik isim verilmediği için de herkesi töhmet altında bırakan bir cümle bu...
***
Bu kafa bugün cinsel ayrımcılık yapıyorsa yarın Drogba’yla sorun yaşansa ten rengi ayrımcılığı da yapar. Hoş, Drogba için cesaret edemez de başkaları için yapabilir. Bu yönetici her kimse Galatasaray’ın büyüklüğünün farkında değil, değilse de orada ne işi var.