Salı gecesi Galatasaray kendi sahasında Real Madrid’i yendi ama elendi... Dünyanın en iyi takımlarından birinin kalecisinin zaman geçirmeye çalıştığını görmek, karizması zaman zaman takımının önüne geçen bir teknik direktörün endişeli bir suratla maçı izlediğini görmek nereden bakarsanız bakın insanın gururunu okşuyor.
Bu gururu sosyal medyada paylaşıyorsunuz, adının başına İnci Sözlük’ten birilerinin başlattığı kampanya nedeniyle T.C. koymuş biri size kızıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...
Türkiye’de Galatasaray’ı tutmayabilir, ezeli rakip olarak görebilir hatta Real Madrid’i de tutabilirsin ama hem adının başına T.C. koyacaksın hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir takımının aldığı galibiyetten rahatsızlık duyacaksın.
Böyle saçmalık olmaz...
***
Bir hatta birkaç adım daha da ileri götürebiliriz işi... Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf mesela...İstanbul Büyükşehir Belediyesi tabelasında T.C. var, İzmir Büyükşehir’in tabelasında yok...
Ama sadece bu değil...
Şimdi T.C. diye kıyamet koparanlar bilirler mi ki PKK yıllardır sadece T.C. tabirini kullanır. Hadi onları geçtim bir kalem... Mesela T.C. Maliye Bakanlığı yazdığı için herkes vergisini tam ödüyor mu?Ya da çocukları imtihana girecekleri zaman adında hem T.C. hem de Milli olan Milli Eğitim Bakanlığı’na sunmak için sahte rapor mu alınıyor?
Bugün adının başına T.C. koyup da bedelli askerlik çıkıncaya kadar sırra kadem basmış kaç kişi vardır acaba? Protesto haktır, aksini düşünmek mümkün değil ama insan döner zaman zaman da aynaya bakar değil mi?
***
Sosyal medyada ne zaman bir kampanya başlasa ya da birileri tarafından başlatılsa konvansiyonel medya bunu hemen haberleştiriyor. O haberi görenler de sosyal medyada kampanyaya dair oluyorlar sonra iş şirazesinden çıkıyor.
İyi de sosyal medya sadece sıradan insanların dolaştıkları bir alan değil ki...Orada kötü niyetlisi de var, başka ülkelerin istihbarat servisleri de...O yüzden en iyi niyetler bile sosyal medyada kolaylıkla sömürülebilir, sakın unutmayın...