Ligin ilk yarısında Medipol Başakşehir karşılaşmasından sonra çıkmış olduğu 10 deplasman mücadelesinden galibiyet almayı başaramayan Galatasaray deyim yerindeyse dibe vurmuş durumda. Sneijder, Selçuk ve Hakan Balta gibi takımın önemli isimlerinin yokluğunda arka arkaya yaşanan puan kayıplarıyla Avrupa kupalarına katılma sıralamasında sadece Türkiye Kupa’sına endeksli oyun anlayışı ne kadar doğru ilerleyen günlerde göreceğiz.
Süper Ligde 5 haftadır kazanamayan Galatasaray’da ne oyun ruhu ne de oyuncu kalmamış.
Maça sahasında avantajlı başlayan Galatasaray 3.dakikada defansın arkasına Yasin’in yüksek topuna sarkan Olcan yakaladığı gol pozisyonunu kötü sonuçlandırdı. Ç.Rize bu pozisyona 2 dakika sonra Ahmet İlhan ile etkili bir şekilde karşılık verdi. İlk yarıda gol pozisyonu çok az olan, seyir zevki olmayan kısır bir maç izledik. Galatasaraylı oyuncuların aklı belli ki çarşamba günü oynanacak Fenerbahçe derbisinde. Ancak ben son yıllarda bu kadar ruhsuz ve isteksiz bir oyuncu topluluğunu Galatasaray’da görmemiştim. Aslında bu maç Cim-Bom’un Avrupa’ya gidebilmesi için mutlak 3 puan alması gereken bir karşılaşmayken, sanki bütün futbolcular antrenman maçına çıkmış gibiydiler.
İkinci yarıya etkili başlayan Galatasaray maçın ilk devresinde en az topla buluşan Podolski’nin pozisyonuyla tehlikeli oldu. Ardından Emre Çolak’ın bazukasını sahanın iyisi İtandje kurtardı. 60’tan sonra her iki kalede de tehlikeler vardı ama Rizespor daha etkili gibi göründü. Maçın sonuna doğru tempoyu arttırmayı hatırlayan Galatasaray, 88’de Emre Çolak’la 1-0 öne geçti ama Donk 90+3’te Tuszynski, eskortluk yapınca beraberliği sağladı: 1-1.
Böylece Galatasaray 2 puan daha yitirdi. Chedjou’nun sakatlanması, Carole’un cezalı duruma düşmesi Fener maçı öncesi G.Saray için kötü oldu.