Geçtiğimiz hafta hem yeni transferleri, hem oynadığı iyi oyun, hem de attığı güzel goller ile haftanın en çok konuşulan takımı olan Galatasaray bu hafta da Ankara deplasmanında Osmanlıspor karşısında özellikle ilk yarıdaki güzel oyunu ile yine önemli bir galibiyet aldı. Çok açık söylemek gerekirse UEFA Avrupa Ligi ön eleme grubu maçları sonucunda İsveç takımına elenen o Galatasaray takımının, Serdar Aziz’in iyileşip forma giymesi, Mariano, Fernando ve Ndiaye transferleri ile rakip takımlar için bir canavar haline gelebileceğine benim gibi kimse inanmazdı.
Galatasaray’da top rakibe geçtiği anda topa yakın tüm oyuncular topu alabilmek için rakibe baskı uyguluyor. Topu kazandıktan sonra ise herkes pas alabilmek için sorumluluk alıyor.
Sarı kırmızılı takımda orta alanda, savunmanın önünde oynayan Fernando tam bir pas dağıtım santrali konumunda oynuyor ve o mevkide Felipe Melo’dan da daha yararlı bir oyuncu olacağını ligin ilk iki haftasında da gösterdi. Orta alandaki bir diğer isim Ndiaye ise müthiş enerjik bir oyuncu ve top kullanma işini bu maçta da iyi yaptı.
Geçtiğimiz sezon rakip ceza alanı içine girmeye korkan Tolga Ciğerci kendine olan güvenini kazanmış ve geçen hafta olduğu gibi bu hafta da güzel bir gol attı.
G.Saray takımının en büyük silahı Gomis, rakip kaleciler için tam bir katil santrafor ve gol vuruşlarında çok acımasız. Dün akşam yine golcülüğünü gösterdi.
Stoperler Serdar Aziz ve Maicon ilerleyen haftalarda birbirlerini tanıyıp daha yararlı duruma gelebilirler. Ancak her ikisinin de ceza alanı içinde bir stoperin çok daha ciddi olması gerektiğini öğrenmesi gerekir.
Sarı kırmızılı takım yediği gol sonrasında son yarım saatte oyundan biraz düşmüş olsa da geçen haftaki Kayserispor ve dünkü Osmanlıspor gibi takımları rahatlıkla yenebileceğini gösterdi.
Geçtiğimiz sezonu inişli çıkışlı bir grafik içerisinde geçiren, hakem yokluğu içerisinde FIFA kokartını da göğsüne takan Halil Umut Meler, dün akşam faul kararlarında bazı basit hatalar yapsa da maçın gidişatına olumsuz bir etki yapmadı.