Antalya’da düzenlenen G20 zirvesinin bitmesine saatler kala bu yazıyı kaleme alıyorum. Zirvenin ev sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Belek’te bulunan Regnum Otel’de kurulu zirve merkezinde geceli gündüzlü bir mesai harcadı. Çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirdi ve zirve oturumlarına başkanlık yaptı.
Zirveye saatler kala gerçekleşen Paris saldırıları, G20 zirvesine farklı bir misyon da yüklemiş oldu. 70’e yakın toplantıyla yapılan G20 hazırlıklarında belirlenen gündemdeki hedefler yakalanırken, teröre karşı da önemli bir mücadele vurgusunun yapıldığı bir bildiri yayınlandı.
Dayanışma ve kararlılık vurgusunun yapıldığı “Terörle Mücadele Hakkında G20 Bildirisi”nde teröre karşı küresel işbirliğinin önemi de vurgulanmış oldu.
Dünya küresel ölçekte bir saldırıyla karşı karşıya. Hal böyle olunca dünya liderlerinin buluşmasında bu belayla küresel boyutta bir mücadeleye de vurgu yapıldı. Zirvenin sonuç bildirgesinde G20 hedeflerinin yanı sıra mülteci krizi ile de ilgili vurgular yer aldı.
Liderlerin resmi toplantılar dışındaki buluşmalarında kuşkusuz Suriye konusu ve DAEŞ ile mücadele de ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirvenin kapanışında düzenlediği basın toplantısında vurguladığı gibi Beşar Esad’ın Suriye’de yerinin artık kalmadığı pek çok ülke tarafından da paylaşılan bir görüş. Ancak Rusya’nın daha çok mesafe katetmesi gerekiyor, dünyada yakalanmaya başlanılan konsensusa yaklaşması için.
Antalya da bir dünya markası
Zirveye başarılı biçimde evsahipliği yapan Antalya’nın da hakkını vermek gerekiyor. Bu vesileyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i de kutlayalım.
Masanın diğer tarafı
1995 yılından bu yana bu tür uluslararası zirveleri gazeteci olarak takip ederdim. G20 Antalya zirvesi benim için de bir başlangıç oldu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ekibinin bir parçası olarak artık masanın diğer tarafında bu tür toplantılarda yer almaya başladım. Heyecanlı, şaşırtıcı ve ilginç bir süreç... Allah utandırmasın.