Derbi öncesindeki tahminim, Beşiktaş’ın favori olduğundan yanaydı. Fenerbahçe karşısında izlediğimiz Beşiktaş, takım halinde baskı kuran, hücumda çoğalan özellikle Ricardo Quaresma’nın orta topları ile gol arayan gözüktü. Nitekim maçın ilk yarısının son dakikasında o Quaresma’nın “Al at” ortasını Vincent Aboubakar gole çevirince Beşiktaş öne geçti. Bu golle de maçın ilk devresi bitmiş oldu.
Vodafone Arena’da ilk yarının son dakikasında atılan gole kadar her iki takım da pozisyon üretimlerinde bir hayli zorlandı. Deplasmanda oynayan Fenerbahçe takım savunmasına özen gösterirken, ev sahibi Beşiktaş’ın defansındaki Atınç Nukan’ın hava toplarındaki başarısı ve orta saha organizasyonununda rakibine oranla daha iyi gözükmesi maçın genelinde Siyah-Beyazlılar’ın Fenerbahçe’den kat be kat daha üstün görüntü vermesini sağladı.
Fenerbahçe az adamla hücumda pozisyon ararken orta sahası da Beşiktaş karşısında etkisiz kaldı. Kalesinde gördüğü golde ise Fenerbahçe savunması adam paylaşımını beceremediği için Aboubakar’ın hamlesi ile Beşiktaş gole kavuşan oldu.
Siyah-Beyazlı takım, 90 dakika boyunca özellikle gol şutlarını denemesi ile skoru arttırma adına uğraş verirken, Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’in de eğer başarılı kurtarışları olmasaydı maçın skoru Beşiktaş adına daha farklı olurdu.
Dick Advocaat tarafından ilk 11’de sahaya sürelen Fenerbahçe’nin forveti Robin Van Persie yine etkisiz. Zaten orta sahadan destek almayan Fenerbahçeli hücumcuların başarılı olmaları hayaldir. Robin Van Persie’nin yerine Emmanuel Emenike oyuna girdi, o da çok müsait bir gol pozisyonunu değerlendiremedi.
Fenerbahçe’nin son dakika golü şansı devam ediyor. Beşiktaş tam ‘Maçı aldım, götürdüm’ dediği anlarda savunmasının akıllara durgunluk verecek hatasında stoper Marcelo’nun ters kafa vuruşu ile Fenerbahçe skoru eşitleyen golü buldu ve Siyah-Beyazlılar’ın şampiyonluğa giden yoluna bir nebze de olsa taş koymuş oldu. Her zaman söylerim: Futbolun kitabı yoktur!