Statlar, geçmiş tarihimizin hiçbir dönemi ile kıyaslanamayacak şekilde bomboş... Eskilerin “3 büyükler formalarını assa, 10 bin kişiye oynar” sözü, artık hükmünü kaybetti.
Bu duruma nasıl gelindi?
1- Passolig uygulaması, kabul görmedi. Kişisel bilgilerin toplanmasının yarattığı endişe, kart bedeli ve kart alımı için uygulanan prosedürle, alternatifi olmayan tek şirkete bağımlı olma zorunluluğun yarattığı tepki; sistemin oturmasını önledi. Beşiktaş’ın stat kapılarını açıp biletsiz-kartsız-abonesiz önüne geleni içeri alması da, uygulamanın geleceğine ağır bir darbe vurdu. Passolig’in bu yöndeki caydırıcı etkisi sıfırlandı.
Ayrıca maçlarda çıkan olaylara karşı, her statta 250’den az olmayan kameralara rağmen; güvenlik sisteminin henüz bir etkinliğini ve faydasını da görmedik.
Tepkiler ve maçlara yönelik düşen ilgi karşısında, Passolig’in uygulamadan kaldırılması da mümkün değil. Çünkü, sistemin teknik alt yapısını 200 milyon lira masrafla gerçekleştiren firmaya, 10 yıllık yap-işlet-devret hakkı tanındı. O süre bitmeden, “Artık Passolig yok” diyemezsin.
2- Statlardan seyirci kaçışını tetikleyen bir başka önemli unsur da, Türk futbolunun içinde bulunduğu kalite erozyonudur. Kimse bir şey oynamıyor. İnsanlar; anca bir lokma alacağı tat için, bir çuval dolusu keçiboynuzu yemek istemiyor. İşin daha da kötüsü, o bir lokmalık lezzet bile oluşmuyor. Avrupa kupalarında da sefilleri oynuyorsun. Statlara ulaşımlarımız kötü , sahaların zeminleri herşeyden kötü...Millet maçlara niye gelsin? Onların ilgisini çekecek ne bıraktınız?
Kulüpler ve futbolcular akıllarını başlarına alsın. Taraftarlar sandığınız kadar enayi değil.