Ülkemiz ne yazık ki zor günlerden geçiyor. Daha Ankara’daki patlamanın acısı içimizde küllenmemişken, bu kez İstanbul’daki patlamayla sarsıldık. Böylesine günlerde ulusça dik durmamız gerekir. Biz dik durur, el ele verirsek karşımızda kimse duramaz. Tarih, Türk milletinin böylesine şanlı duruşlarıyla süslüdür. Bunu baştan bir hatırlatayım dedim.
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi her iki takım açısından da büyük önem taşıyordu. Bir şölen havasında geçmeliydi. Ama cumartesi günü İstanbul’daki bombalı olay hem taraftarları hem de futbolcuları motivasyon olarak etkilemişti. Galatasaray’ın ayağa kalkması, Fenerbahçe’nin 4 puan gerisinde kaldığı Beşiktaş’ı yakalaması için mutlak galip gelmesi gerekiyordu. Cim-Bom bu sezon yaralıydı... Ligdeki şampiyonluk şansını kaybetmiş, Avrupa için 3-4. sırayı kovalamak durumundaydı. Fener ise Braga’dan yaralı dönmüş, hakem kurbanı olmuş, 3 kulvardan birini kaybetmiş, moral motivasyonunu yitirmişti.
İl Güvenlik Kurulu derbinin önce seyircisiz oynanmasına karar verdi. Ancak daha sonra Galatasaray’ın haklı itirazıyla ileri bir tarihte oynanması kararlaştırıldı. Bu bence doğru bir karardır. Ancak biraz geç kalınmıştır. Burada TFF’nin de hatası vardır. Nevruz kutlamalarına denk gelen bir güne üstelik de derbi koymak abestle iştigaldir. Bu derbi seyircisiz oynansaydı zaten sıkıntılar içinde yüzen Galatasaray maddi açıdan da kayba uğrayacaktı.
Bence bu karar hem Galatasaray hem de Fenerbahçe açısından iyi oldu. Ancak bana göre Fenerbahçe bu konuda daha şanslı. Çünkü Portekiz’den yorgun dönen Fenerbahçe milli araya girileceği için hem Braga’da düşen motivasyaonunu yükseltecek hem de lig maçlarına daha diri olarak çıkacaktır.
Şimdi taraftarlar ve yöneticiler arasında tartışmalar başladı. Derbinin ertelenmesinden hoşnut olanlarla olmayanlar başta sosyal medya olmak üzere her yerde tartışmaya başladı.
Arkadaşlar, ülkesinde huzur isteyenler, gözyaşı dökmek değil, gülmek isteyenler bu kararı sorgulamasınlar.
Çünkü insan sağlığı, hele hele canı her şeyden önce gelir.