Futbolu, futbol yapan sadece stadyumdaki seyirci değildir. Ekran başındaki seyircinin ödediği paraların bir kısmı futbola gider ve iyi transferler yapılır, iyi tesisler kurulur...Karabükspor-Trabzonspor maçını seyrederken içime bir kandırılmışlık duygusu çöktü. Sezonun daha ilk maçında patates tarlası gibi bir zemin, futbolcular koştukça zeminden kalkan toprak... Hasat edilmiş patates tarlasına benzeyen bir zeminde futbol oynamaya çalışanları seyredince insan ister istemez Premier Lig maçlarına dönüyor.
***
NTV’de Rıdvan Dilmen sezona iyi ve yine Lig Tv’ye transfer haberi iddialarıyla döndü. Her yaz medyada konuşulan iki dönem var. Bir Mehmet Öz haberleri sezonu ki, bu sene geçen senelere oranla daha sakin geçti. Diğeri de Rıdvan Dilmen’e Lig Tv’den transfer teklifi var iddiaları. Bu haberleri kim yapıyor ya da yaptırıyorsa aslında en büyük zararı Lig Tv’ye ve devam eden programlara veriyor. 3 yıl için, tazminat dahil 10 milyon dolara ulaşan rakamlardan söz ediyoruz ve her seferinde Rıdvan Dilmen NTV’de kalıyor. İngiltere, AB rekabet yasaları gereği, futbol yayınlarını son 2 ihaledir tek bir şirkete değil, iki ayrı şirkete satıyor ve ‘futbol ölmesin’ diye tüm maçların televizyondan yayınlanmasına izin vermiyor. Bizde benzer bir uygulama ne zaman olur bilmem ama şu an maçları yayınlayan, kritik pozisyonları uzun uzadıya yayınla-ma imkanı olan tek kanalın başarısı bir yorumcuya bağlıymış gibi bir hava estirilmesi acaba ne kadar doğru? Lig Tv’ye haksızlık dediğim de tam olarak bu...
***
Samanyolu TV, Hollanda Ligi maçlarını yayınlamaya bu sezon da devam ediyor.
Kulüp bütçeleri, takım değerleri Türkiye’den geri olmasına rağmen, sahada gerçek futbol seyretmek biraz acı oluyor.Eğer saha kötü, futbol tatsız tutsuz olursa sadece sonuç önemli hale gelir ki, o zaman kimse maç yayınlarını seyretmek için para ödemez. O para ödenmeyince, yayın ihalesi ucuza gider, kulüplere aktarılan para da düşer...