Birçok küçük işletme sahibinin kara kara düşündüğü günlerdeyiz. Salgın sebebiyle 1 yıldır zor günler geçiren küçük işletmeler bir yandan uzun süreli kapanma gelir mi korkusu yaşarken diğer yandan da ödeme günü gelen vergi ve SGK yapılandırmalarının taksitlerini nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar.
Vergi yapılandırmasının 2. taksitinin ve SGK yapılandırmasının 1. taksitinin ödeme süresinin son günü iki gün sonra, 31 Mart'ta. 1 yıl içinde 2 taksit ödenmezse yapılandırma iptal olacak. Vergi ve SGK borçlarından dolayı esnaf hacizle karşı karşıya kalabilir.
Halk arasında "Küçük esnaf" denilen işletmelerden alışveriş yapmaya dikkat ederim. Birkaç dakika da olsa sohbet etmeden çıkmam. Medya dünyasının çok sevdiği bir tâbir vardır "Toplumun nabzını tutmak", işte küçük esnaflar toplumun nabzını tutmak için tam bir veri bankası.
Yaptığım sohbetlerden anladığım şu ki, birçok esnaf taksitlendirmeleri haciz gelmesini birkaç ay daha ertelemek için yapmış. Görüştüğüm esnafın çoğu, "Ödeyemeyeceğimi bile bile taksitlendirme yaptım. Hiç değilse birkaç ay banka hesabıma devlet tarafından haciz konmaz" diyor.
"Ödeyecek durumum yok ama belki işler açılır öderim ümidiyle borçları taksitlendirdim" diyenler de var. Lâkin işler de pek açılmamış.
Bazıları da, "Taksitlendirmeyi mi ödeyim yoksa bu ayın SGK primini mi şaştım kaldım" diyor.
Esnaf cephesinde durum bu. Görebildiğim kadarıyla yapılandırma maalesef akim kalacak. Bir de salgın sebebiyle uzun süreli bir kapanma olursa, yapılandırma taksitlerini ödemek şöyle dursun, bir umutla açılan kepenkler bir daha açılmamak üzere indirilecek.
Kimi 40'lı, kimi 50'li yaşlarda olan görüştüğüm esnaflar, "Dükkânı kapatsak ne yapacağız? Bu yaştan sonra bizi hangi fabrika, hangi patron işe alır?" diye soruyorlar.
Biriken kiralar, faturalar da ayrı bir sorun. "Usta, ödeme günü üzerinden 20 gün geçti diye interneti kestiler" diyerek, adı bende saklı internet sağlayıcı şirkete söven esnaf arkadaş "Sırf açma kapama parası almak için bu şerefsizliği yapıyorlar" derken öfkesinde sonuna kadar haklıydı!
Hakikaten bu "açma kapama" parası da nedir?.. Sayın yetkililer, "açma kapama" adı altında halkınızın soyulmasına nasıl müsaade edebiliyorsunuz?
Yapılandırma mevzusuna dönersek. Ortada bir menfi vak'avar. Bu menfiliğin giderilmesi için ne yapılabilir diye düşünürken, "4 büyükler yeni yapılandırma anlaşması imzaladı" başlıklı haberi gördüm. Beşiktaş, Trabzon, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin borçları yeniden yapılandırılmış. Bankalar Birliği'yle yapılan daha önceki anlaşma iptal edilmiş ve mezkûr futbol kulüplerine borçlarını ödememeleri için yeni bir anlaşma yapılmış. Evet yanlış okumadınız, anlaşma şartlarını okuyunca "Bu anlaşma borçların ödenmemesi için yapılmış" demekten kendimi alamadım.
Çünkü daha önce yapılan anlaşma gereği futbol kulüpleri taahhüt ettikleri ödemelerin günü geldiğinde yeni anlaşmayla süre "2+7 yıl" olarak uzadı. Eski anlaşmada süre "2+5 yıl"dı. Yeni anlaşmayla kulüpler 2 yıl anapara ödemesi yapmayacak ve borçlar toplamda 9 yılda ödenecek. Peki seneye yeni bir anlaşma yapılıp sürenin uzatılamayacağını kim söyleyebilir? Süre uzatıla uzatıla bu borçlar ödenmez!
Esnaf devlete borcunu en fazla 18 ay taksitlendirebiliyor. Bu zor günlerde, futbol kulüplerine yapılan yapılandırmanın bir benzeri vergi ve SGK borçları için de yapılamaz mı? Zor olmasa gerek...