Fransa-Ukrayna maçına geçmeden bir kez daha hepimizi Türkiye’nin bu kupada neden olmadığını düşünmeye davet ediyorum. Daha önce de yazdım, şike ya da teşvik ya da başka bir anti-futbol ortamı sadece anti-etik değildir, aynı zamanda anti-etkinlik de üretir, futbol düzeyiniz tavan değil taban yapar ve Avrupa 2012’ye gidemezsiniz; aynen Güney Afrika’ya da gidemediğimiz gibi. İtalya da bu çamurun içindedir ama Avrupa 2012’ye gidebilmiştir. Gelelim Avrupa 2012’ye; her büyük uluslararası futbol turnuvasında olduğu gibi ilk maçlar, eleme maçları çok kontrollü geçmektedir, seyir zevki de şimdilik öyle tavan yapamamaktadır.
Fransa ve Ukrayna kupanın D grubunda İngiltere ve İsveç ile beraber mücadele ediyorlar. İlk maçlarda Fransa İngiltere ile berabere kaldı, Ukrayna ise İsveç’i 2-1 yendi.
Fransa’nın Avrupa kupalarına bu yedinci katılımı, iki kez de (1984, 2000) kupayı evine götürmüş. Ukrayna ise bu şampiyonalara bugüne dek hiç katılmamış, Avrupa 2012’ye de ev sahibi statüsüyle dahil edilmiş, başka bir ifadeyle kağıt üzerinde iki takım arasında yapısal/tarihi farklar var Fransa lehine. Maç Ukrayna’nın Donetsk şehrinde oynanıyor ama maçın başlaması gereken saatte Ukrayna’nın Donetsk şehrinde tufan var.
Maçın başlaması gecikiyor, biraz Ukrayna takımından, daha doğrusu teknik direktörü Blokhine’den bahsedelim; Blokhine bizde kırk yaş üstü kuşağın çok iyi tanıdığı bir eski futbolcu. Blokhine’in top oynadığı senelerde Ukrayna milli takımı, Rusya milli takımı diye bir şey yoktu, Blokhine SSCB milli takımı ve Dinamo Kiev formalarını giyerdi, her iki formayla da bizim milli takıma ve kulüp takımlarına az azizlik yapmamış idi. Blokhine’in başı 2006’da ettiği, şimdi inkar etmeye ya da unutturmaya çalıştığı bir söz yüzünden belada; Blokhine 2006’da futbolde amatör ruhu savunayım derken meseleyi ırkçılığa götürmüş, genç nesillerin ağaçlardan yakalanan zumbabumbaları değil kendisini ve Şevçenko’yu (1976 doğumlu yani 36 yaşında ama hala harikalar yaratan bir futbolcu) örnek almaları gerektiğini ifade etmiş idi. Zumbabumba’dan kasdı herhalde büyük paralar karşısında Avrupa’da top oynayan siyah derili Afrika’lı futbolcular. İkinci yarı ise bambaşka başladı; Şevçenko’nun çok güzel ama kaleyi bulmayan vuruşundan sonra Fransa takımı iki gol buluyor. Goller Menez ve Cabaye’den geldi. Öngörüm, kupanın Almanya, İspanya ve Fransa etrafında döneceği; favorim de İspanya.