Fransız aktris Brigitte Bardot patlamış(!). “Fransa Avrupa’nın en kanlı kurban kesme yeri haline geldi” diye açıklama yapmış. Bardot, “78 yaşında artık ülkemi tanıyamaz hale geldim,” sözlerinin yer aldığı Kurban Bayramı’na tepki mektubunu basınla paylaşmış.
Kadın bedeninin metalaştırılmasının simgelerinden birisi olarak dünya kadın hakları mücadelesine verdiği katkıların (!) ardından, uzun yıllardır tam da Kurban Bayramı geldiği zaman hayvan haklarını hatırlıyor. Hayvan hakları adına harekete geçiyor. Neyse ki, fazla ciddiye alınmıyor...
Bütün Avrupa ile birlikte Fransa’da da soğukların başlayıp, donarak ölen evsizlerin çetelesinin tutulmaya başladığı günlerde Müslümanların dayanışmasının simgelerinden olan dini bayramlardan Kurban Bayramı kutlandı. Fransa’daki Türkler Perşembe günü bayram namazıyla kutlamaya başlarken, çoğunlu Mağrepli diğer Müslümanlar Cuma günü bayramı idrak ettiler.
Fransa, Avrupa’da en çok Müslümanın yaşadığı ülke olarak, 150 bin kurbanla en çok kurban kesilen Avrupa ülkesi oldu.
Kurban kesme yerleri olarak gösterilen yerlere ek olarak mobil kurban kesme merkezleri de hizmete sokuldu. Fransa’daki Türklerden kurban kesmek isteyenlerin yarıya yakını bağış yoluyla bu ibadeti gerçekleştirdi.Fransızlar boş durur mu? Hemen Kurban Bayramı’nın ekonomiye etkisini hesaplamışlar. Sadece bayrama özgü değil, genel anlamda helal gıda pazarının hacmini 4.5 milyar euro olarak tespit eden araştırmalarda, kesilen kurbanlardan yapılan alışverişlere kadar da, bayramın ekonomiye etkisini not etmişler. Geçen yıl yüzde 10 büyüdüğü açıklanan Fransa’daki helal gıda sektörü, Avrupa ülkeleri arasında ön planda.
Bütün bu rakamlar, belki de İslamofobik saldırıların neden bu kadar Fransa’da yoğunlaştığının ve İslam’ın hedef haline geldiğinin de açıklamasıdır aynı zamanda.
Orhan Pamuk’un Avrupa ödül turu
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Danimarka ve Londra’nın ardından Paris’te de sevenleriyle buluşuyor. Pazartesi günü Fransa’nın ünlü Legion d’Honneur nişanını alacak. Pamuk, devam eden Avrupa turu kapsamında İngiltere, Fransa, Almanya, Danimarka ve Polonya’dan ödüller almış olacak.Paris’te defalarca takip ettim kendisini. Rouen Üniversitesi’nde dinlemekten büyük keyif aldığım bir Gustave Flaubert konferansında da dinlemiştim yıllar önce. Yazmadan geçemeyeceğim. Gazeteci olarak izlemesi zor isimlerden birisidir Orhan Pamuk. Özellikle de gözleri çevresindeki yabancı gazetecilere odaklanıp, Türk gazetecileri es geçtiği zaman. Orhan Pamuk’taki bu dikkat çekici algıda seçicilik, belki bir iletişim stratejisinin parçasıdır.