Cumhurbaşkanlığı seçimi 7 Mayıs’ta ama orada bitmeyecek
Fransa’da 7 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı seçilecek. Açıktan ırkçı faşist Marine Le Pen ile ortayol siyasetle hala küreselci ve hala AB’ci olmaya cesaret eden Emanuel Macron yarıştalar.
Hangisi kazanırsa ne olur?
- Le Pen kazanırsa AB’ye darbe olur. AB ile çekinmeden kavgaya girecek bir Cumhurbaşkanı olur. Le Pen ile AB bir gecede yok olmasa da, ağır darbe alır ve hele Fransa’yı eurodan çıkartırsa, sarsıntı büyük olur... Le Pen, Müslümanlarla da sık sık çatışmaya girecek çizgide. Ama an itibarıyla Le Pen’in kazanması zor.
Her durumda yükselen bir Le Pen var. 2007’de 4 milyon civarı oy alıyordu. 10 yıl sonra 8 milyona yaklaştı. Gelecek, Le Pen’in.
- Macron kazanacak gibi, ancak bu durumda Fransa önemli bir siyasi-ekonomik aşama kaydetmeden sürünmeye devam edecek, eldekini korumaya çalışacak. Almanya’nın yanında stepne olacak bir Fransa’ya ihtiyaç var.
Yoksa 2017’nin ilk üç ayında Binde 3 büyümüş bir ekonomiyle, yüzde 10 işsizliğin Fransasında parlak bir gelecek zor. Hele 25 yaşın altında her dört kişiden biri işsizken. ‘Sokakta büyük bir ayaklanma olsa katılırım’ diyen gençlerin oranının %63 olduğu, Demokratik sistemin iyi işlemediğine %70 in inandığı bir Fransa’ya bakıyoruz. Fransız kaynaklara göre ülke sermayesi dışarı kaçıyor.
Diyelim Macron 7 Mayıs’ta seçildi. Tek başına bir Cumhurbaşkanı olacak. İcraat yapması için meclis desteği lazım, ama Macron’un partisi yok. Haziran’da meclis seçimi var. O zaman da çok parçalı ve dağınık bir meclis seçilecek. Dağınık meclis ve partisi-çizgisi olmayan bir Macron... Ne oldu? Zayıf siyaset. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak.
Ve Macron falan diyoruz ama, Donald Trump da seçimden 15 gün önce kaybediyordu!
Fransa’da Müslümanlar nerede?
Fransa’nın nüfusunun 67-68 milyon olduğu bilinir de. ‘Fransa’da kaç Müslüman var’ deyince, herkes hık-mık etmeye başlar... Bilmiyorlarmış! Neden? Çünkü resmen vatandaşın dini sorulup kaydedilemezmiş...
2017 Dünyasında mümkün ve mantıklı gelmiyor. ‘Devlet’ ve ‘veri - data’ kavramları birleştiği zaman kimin nerede olduğunun bilindiği, kaydedildiği dünyadayız.
Sağlam veriyle çalıştığı bilinen Pew araştırma kuruluşu bile 2010 yılı tahmini olarak 4.7 milyon Müslüman öngörüyor. Bir yoruma göre ise gerçek sayı çok fazla.
Neden sayılar net değil? Çünkü ‘Fransa Müslüman oldu, ülke elden gitti’ yaygarasının alevlenmemesi isteniyor. Zaten Le Pen bunun yaygarasını yeterince yapıyor.
Sosyal medyada -Fransa’nın 2050 yılında Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülke olacağı- yaygarası fazla.
Fransa’da istatistik kurumunun ‘bir ebeveyni göçmen/yabancı olan çocuklar’ araştırmasında 2015 yılı tahmini olarak 7.3 milyon kişi var. Bu yabancıların %46’sının Müslüman olduğu varsayılırsa, Müslüman sayısı düşük.
Ancak başka araştırmacılar, sayının en az 6 milyon olduğu, yüksek doğurganlık oranıyla Fransa’daki Müslümanların 2020-25 arasında 12 milyona ulaşacağı görüşündeler.
Bu arada istatistikte incelik var: 1960-70’lerde Kuzey Afrika’dan Fransa’ya gelen milyonlarca Müslüman var. Tam sayıları bilinmiyor. ‘Fransız’ olarak geldikleri için ve sonra aradan en az iki kuşak geçtiği için -göçmen- bile sayılmıyorlar ve tahminlere girmiyorlar.
Diyelim Fransa’da açık saklı 6-8 milyon Müslüman var. Hepsi seçme yaşında değil. Hepsi oy da vermiyor. Hepsinin aynı adaya oy vermesi de mümkün değil... Ama yalnızca oranlama için: Macron 8.7 milyon oy alarak seçimde ikinci tura kaldı. Le Pen 7.7 milyon oy aldı… Yani 7-8 milyon oyla Cumhurbaşkanı seçiliyor.
Genel nüfusun en az %10’u Müslüman olan ve bu oranın gelecekte daha da artacağı bir Fransa’ya bakıyoruz. Şimdi kendinizi Fransa Cumhurbaşkanının yerine koyun ve pencereden dışarı Fransa’ya bir bakın.
Endülüs Fransa’ya uzansa ne olurdu?
İslam Endülüs’e 711’de Tarik Bin Ziyad ile geldikten sonra 7 yılda bütün İber yarımadasını, yani şimdiki Portekiz ile İspanya’nın olduğu alanı kapladı.
Ve İslam İspanya’dan komşu Fransa’ya geçip, Fransa’nın yarısına kadar ilerledi. Yıl 732: Kordoba Emiri Abdul Rahman el Gafıki komutasındaki İslam ordusu, Tours kenti yakınında Frank ordusuyla karşılaştı.
İslam ordusu bu savaşı kaybetti. Abdul Rahman savaş alanında şehit oldu. Kazanılacak bir savaş taktik hatalarla kaybedildi. Hatta bu savaşın ardından İslam ordusu İspanya’ya çekilmese, ilerleyişin zaferle sonuçlanacağını ve İslam ordusunun Fransa’yı fethedeceğini savunan tarihçiler vardır.
Endülüs devleti Fransa’da da hakim olsa, tarih ve şimdiki Avrupa tarihi farklı yazılırdı. Buna Alternatif Tarih diyorlar.
Avrupa’nın o bölgesi, sonraki 500 yılı bilinen şekilde yaşayarak şimdiki Avrupa’nın temelini attı. O dokuya aynı sürede Müslüman unsurlar da katılsa, süreç değişirdi. Ve süreç şimdi farklı dinamikler altında. Nüfus, en önemli dinamik... Nüfus artış hızı Frenklerde düşük, Emevi ahvadında ise yüksek. Doğuran kazanır.