Aynı gün gündeme düşen iki ayrı haber... Haftalardır Orta Afrika’da devam eden olaylar.
Fransa’nın bu krizi yönetmeye aday olup, batağa saplanması... Ben demiyorum, Le Monde gazetesi başyazısında diyor.
Fransa, Orta Afrika Cumhuriyeti’ne sözümona istikrarı sağlamak üzere 1600 asker gönderdi ancak Müslüman katliamına göz yumduğu gerekçesiyle eleştirilerin odağında.
Le Monde gazetesi, Fransa’nın sonuca ulaşmaktan uzak olduğuna dikkat çekerek oradaki Fransız askeri varlığını sorgularken, Fransa oradaki askeri gücüne takviye asker gönderme kararı aldı.
Fransa’nın yanısıra başka bir AB ülkesi elini taşın altına sokmazken, Kanada, Gürcistan, Norveç, Sırbistan ve Türkiye’den yardım önerisi geldi.
Bir başka haber... Afrika’nın bir başka noktasındaki üç ayrı ülkede Fransız bankacılık sisteminin kalkıştığı oyunlar...
Onu da yine Fransız gazeteleri söylüyor. Paris’te iki savcının açtığı soruşturma yeni gündeme düşmüş.
Paris’ten Afrika ülkelerine uçak biletleri ucuzdur... Kuzey Afrika ülkelerini örneğin Tunus’u komşu kapısı, daha ortalardaki Afrika ülkelerini bodrum kat komşusu sanırsınız.
O derece bir bağlantı, yakınlık vardır...
Modern çağlarda sömürgeciliğin adı ve yöntemleri değişti.
Eski Fransız sömürgeleri olan Afrika ülkelerinde, Fransa halen söz ve karar sahibi olabileceğini düşünüyor...
Ama battıkça batıyor...
Tepki çektikçe, tepki çekmeye devam ediyor. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşanan katliama sessiz kalması nedeniyle, Fransa’ya tepki giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Le Monde gazetesi Cuma günkü başyazısında Orta Afrika trajedisinde tuzağa düştü yorumunu yaptı. Orta Afrika’daki haberler Ruanda’yı ürkek ürkek hatırlatırken, bir Vietnam senaryosu zihinlerde beliriyor.
Fransız bankası Societe Generale ise, Fransız savcılara göre, Afrikalı liderlerle ciddi yolsuzluk ilişkileri içine girmiş.
Ekvator Ginesi, Kongo ve Gabon liderlerinin Fransız bankacılık sistemi yardımıyla gerçekleştirdikleri yolsuzluğun kokusu Fransız savcılarına kadar ulaşmış, düğmeye basılmış.
Afrikalı liderler, aldıkları yüzmilyonlarca komisyonu Fransa’da değerlendirince dikkatleri çekmişler.
Neler yok ki... Renoir tabloları, mücevherler, gayrımenkuller...
Afrikalı liderler, adeta bir sömürü konsorsiyumuna ortak olup, elde ettiklerini de Fransa’da değerlendirmişler.
Soruşturmada Fransız bankaları “bankacılık sırrı” gerekçesine sığınmış...
Ama görünen o ki, mızrak çuvala sığmamış...
Şimdi kurtarıcı göründüğüne bakmayın... Orada akan her damla kanda, halen farklı boyutlarda devam eden bu sarmalın payı vardır...