Frankenstein, çok farklı bir yorumla yeniden beyazperdede. Bu defa iblisler ve melekler savaşının tam ortasında kalan Adam, ya insan gibi bir ruha sahip olacak ya da bir iblise dönüşecek... Ölümsüzlerin Savaşı, son dönemlerin en iyi fantastik filmlerinden biri!
Fantastik sinemanın en büyük projelerinin dayandığı romanlar, genellikle 1800’lü yıllar veya 1900’lerin başında yazılmıştır. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi,
Stoker’ın Dracula’sı ve tabii Mary Shelley’nin Frankenstein’ı gibi. Shelley, bu romanı 1818 yılında yayınlamış. O yıllarda bir kadının böyle devrimci bir roman yazması bir yana, Frankenstein’ın bugün hala yeni versiyonları çekiliyor ve gişe rekorları kırabiliyorsa, edebiyat ve sinema dünyasındaki etkisi de tartışılmaz!
Boris Karloff’un 1931 yılında canlandırdığı Frankenstein’dan beri, romanın onlarca uyarlamasını seyrettik. Onu yaratan Dr. Frankenstein’ı yokeden yaratığımız bir çok yapımda da başka şeytani güçlerle savaşır. Dracula, zombiler, mumyalar bu filmlerde Frankenstein’ın düşmanı olmuştur. Komedi, korku ve fantastik filmler yaratığımızı konularında kullanmıştır. 1994 yapımı Kenneth Branagh’ın yönettiği ve Robert de Niro ile oynadığı Shelley’den Frankenstein filmi, önemli uyarlamalardandır. Haliyle bu kadar fazla tekrar çekimi yapılan bir romanı filme çekmek büyük yaratıcılık gerektirir çünkü film kalitesi olarak çıta çok yüksektedir.
FAZLACA İNSANSI
Frankenstein: Ölümsüzlerin Savaşı filminin yönetmeni Stuart Beattie, aynı zamanda filmin senaryosunu yazan isim. Yapımcıların tercihi doğru çünkü Beattie filmden önce Frankenstein’ın çizgi romanını da hayata geçirmiş. Kısacası Frankenstein’a çok hakim. Fakat popüler sinemanın da sıkı takipçisi. Seyrederken Constantine ve Underworld filmlerinden etkileri görmek, üstelik iyi bir karma yapılması beni memnun etti. Fantastik sinema çok dengede olması gereken bir yapım. En küçük ciddiyetsizlik izleyicinin yapımı reddetmesiyle sonuçlanır. Hem fantastik öğelere sahip olacaksınız hem de yapımın gerçekliğini sakatlamayacaksınız. Kısacası izleyicinin yaratıcılığını doğru bir şekilde kullanacaksınız. Filmdeki tüm dengeler doğru. Dr. Frankenstein tarafından yaratılan Adam, insanların içindeki yerini bulamamıştır. Yaratıcısının kendisine gösterdiği umursamazlığı affedemez ve doktorun eşini öldürür. Dr. Frankenstein ise kendi yarattığı katili avlamaya karar verir. Fakat kutupta süren kovalamaca doktorun ölmesiyle sonlanır. Yaşananların ardından 200 yıl geçer. Adam hala hayattadır ve kendisini insanlığın kaderini belirleyecek büyük bir savaşın ortasında bulur. İnsan ırkını yok etmeye çalışan iblisler büyük bir tehlikedir. Adam, bu savaşı kazanmaya çalışacaktır. İblisler ile melekler arasındaki savaşta onu önemsemeyen insan ırkı için bir mücadele verecek olan Adam, böylece belki hiç olmadığını sandığı ruhunu da bulabilir. Bu mücadelede ya insan olmaya adım adım yaklaşacaktır veya ruhu olmayan vücudu cehennemdeki iblisler tarafından doldurulacaktır...
Aaron Eckhart vücut dilinin sağladığı hassas yapısıyla Frankenstein’a fazlaca insansılık katıyor. Baş iblis rolünde ise her filmde seyretmekten zevk aldığım Bill Nighy oynuyor. Frankenstein: Ölümsüzlerin Savaşı son dönemde seyrettiğim iyi fantastik filmlerden.
Orijinal adı: I, Frankenstein
Yönetmen ve senarist: Stuart Beattie
Oyuncular: Aaron Eckhart, Bill Nighy, Yvonne Strahovski, Jai Courtney
Tür: Fantastik
Yapım: 2013, ABD-Avustralya, 98 dakika.