MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bu haftaki Grup Toplantısında, bir defa daha MHP üzerinden Cumhur İttifakı arasına fitne sokmak isteyenlere cevap verdi.
Salı günkü konuşmasında Bahçeli yeniden dolaşıma sokulan fitne argümanlarını, "Şu bazı gazete manşetlerine ve kalem sahiplerinin tefrikalarına bakar mısınız" diyerek sıraladı:
"Cumhur İttifakı'nda ipler koptu mu?", "Bahçeli, Erdoğan'a savaş açtı."
"AKP-MHP kavgası yükleniyor.", "Bahçeli, AKP'ye Balans Ayarı Çekti."
"MHP, AK Parti'ye atanmış kayyumdur.", "Devlet Bahçeli herkesi şaşırtan çıkışlar yapmaya başladı.", "Türkiye'nin yeni bir siyasi iklime ihtiyacı var."
Bir defa daha diyorum, çünkü 2019 seçimlerinin ardından da CHP, İYİ Parti, FETÖ, PKK sempatizanı kalemler/medya birebir aynı organize algı operasyonunu yönettiler.
O günlerde bir düğmeye basılarak tezgâhlanan fitne; utanma duygusu, insafı kalmamış "görevli" kalemler tarafından bir defa daha gündeme getirildi.
Türkiye'nin küresel bir güç olma yolundaki yükselişinden rahatsız olan İçte/dışta belli odaklar, saldırılarını Cumhur İttifakı üzerinden yürütüyor. Ne kadar ibret vericidir ki, bölücü terör örgütü PKK'nın siyasî kolu HDP/DEM ile yapılmış bir ittifakı övenler, AK Parti ile MHP'nin birlikte hareket etmelerinden çok rahatsız oluyorlar.
"Kürdistan'da kazanacağız, Türkiye tarafında da AK Parti ile MHP'ye kaybettireceğiz" diyenlere sesini çıkarmayanlar, gözlerini kapatanlar; millî onurun, milli hassasiyetin ve 15 Temmuz direniş ruhunun yükselttiği Cumhur İttifakına saldırıyorlar...
Daha birkaç gün önce İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ABD'nin bir televizyon kanalında Hamas'a terör örgütü iftirası attı.
MHP lideri Bahçeli, Grup toplantısında İmamoğlu'na, milletimizin hissiyatına tercüman olan cevabı verdi:
"Toprağını, yurdunu, yuvasını ve insanını savunan Hamas'a, terör örgütü demek, Netenyahu'ya vekâlet etmek, Siyonizm'in değirmenine su taşımak, cinayetleri onaylamak demektir. Hamas'a terör örgütü demek, katledilen bebeklere, kafese ve kuşatmaya alınan Gazze'ye, sırt dönmek demektir. Ne utanç verici bir durumdur ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı; küresel emperyalizmin eli ve vicdanı kanlı yüzlerine, 'her emrinize, her telkininize, her tavize' amadeyim çağrısı yapmıştır."
Şunu da hatırlatalım.
Bugüne kadar PKK-YPG-PYD'ye karşı tek bir tepkisini görmediğimiz İmamoğlu'na sesini çıkarmayanların alayı, Cumhur İttifakı düşmanlığı yapıyor...
Önümüzdeki 4 yılda seçim yok.
Türkiye Yüzyılı için Cumhur İttifakı çok önemli.
Üslup nezaheti, hassasiyeti, birlik ruhunun, gönül beraberliğinin korunması tarihî bir görevdir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli, fitnenin tırmandığı her defasında bir araya gelerek bu tarihî görevi/duruşu bihakkın yerine getirdiler.
MHP'ye, Bahçeli'ye saldıranlar; utanmazlıkla, vicdansızlıkla, siyasi geçmişin kapanmış yaralarını kaşıyor, Cumhur İttifakı kurulurken alınmış helâlliği, fitne kazanına odun yapmaya çalışıyorlar.
Geçmiş siyasi dönemlerin kırıcı hatıraları, gönül ittifakını zedeleyemez.
Erdoğan-Bahçeli görüşmeleri ile Cumhur İttifakı tazelenmekte, sağlam irade bir daha ortaya konmaktadır.
Erdoğan-Bahçeli görüşmeleri ile surda gedik açılmasına asla fırsat verilmeyeceği dosta düşmana ilan edilmektedir.