Geçen hafta sonu üniversite giriş sınavının ikinci basamağı olan LYS’nin üç oturumu yapıldı. Önümüzdeki haftasonu da diğer iki oturumu yapılacak.
Ancak bizim sistemin değişmesi için MEB, YÖK ve ÖSYM’de arayışlar var. Bu vesileyle, daha önce ABD sistemiyle başladığım dünyadaki üniversite giriş sistemlerini incelemeye devam etmek istiyorum.
Eğitim Sistemi
1950’li yıllarda bir tarım ülkesi olan Finlandiya, 1990’lı yıllardan itibaren özellikle Nokia ürünleriyle bir “bilgi ekonomisi” olarak dünyada öne çıkmıştır. Peki, bu başarı nasıl olmuştur?
Bunda özellikle 1970’li yıllardan itibaren eğitimde istikrarlı bir şekilde sürdürülen eğitim reformunun önemli bir rolü var. Finlandiyalı eğitimci Pasi Sahlberg’in verdiği bilgilere göre, 1970’lerden itibaren, 40 yıllık süre zarfında yaklaşık 20 hükümet ve 30 eğitim bakanı değişmiştir. Ancak eğitim reformları, herkesin sahiplendiği ortak bir vizyon çerçevesinde, küçük değişikliklerle ilerlemiştir (bkz. Finnish Lessons: What Can the World Learn Educational Change in Finland, 2011, Teacher College Press).
2000 yılında OECD tarafından yapılan PISA sınavlarında, Finlandiya’nın matematik ve fen alanlarında bütün ülkeler içinde birinci olması, dünyanın ilgisini çekti. Ardından, eğitimciler Finlandiya’ya akın etti ve bir tür “eğitim turizmi” başladı. Finlandiya eğitim sisteminin en çarpıcı yanı, öğretmenlere olan saygı ve güvendir. Öğretmenler, en az yüksek lisans mezunudur. Belli standartlar çerçevesinde müfredatı öğretmenler belirler. Ayrıca Finlandiya’da, Türkiye’dekine benzer bir öğretmeni teftiş sistemi yoktur.
Olgunluk Sınavları
Finlandiya Eğitim Bakanlığının verdiği bilgilere göre (http://www.ylioppilastutkinto.fi/fi/english), üniversiteye gitmek isteyenlerin, olgunluk sınavını geçmesi mecburi. İlk olarak 1852’de yapılan olgunluk sınavının amacı, öğrencilerin lise müfredatının gerektirdiği bilgi ve becerileri kazandığından emin olmak.
Olgunluk Sınavı Kurulu, sınavın içeriği, düzenlenmesi ve uygulanmasından sorumlu. Kurul Başkanını ve yaklaşık 40 kişilik üyeleri; üniversiteler ve Milli Eğitim Kurulunun önerilerini dikkate alarak, Eğitim Bakanlığı belirliyor. Sınavda ölçülen değişik konuların uzmanı olan bu üyelere yaklaşık 330 alan uzmanı ve 20 memur yardımcı olmakta.
Olgunluk sınavı, yılda iki defa bütün liselerde ve aynı anda yapılır. Adayların en az dört alandan sınava girmesi gerekiyor. Bunlardan birinin anadil olması zorunlu. Finlandiya’da anadil olarak üç ulusal dil seçilebiliyor: Fince, İsveççe ve Samice. Geriye kalan üç ders şu dört alan arasından seçiliyor: ikinci ulusal dil, yabancı dil, matematik ve genel (fen veya beşeri) bilimlerden biri. Adaylar, tek bir sınav döneminde veya en fazla üç dönem içerisinde dört alandan sınava girebiliyorlar.
Sorular
Fikir vermesi açısından, bu yılki olgunluk sınavından bazı örnek soruları sizlerle paylaşmak istiyorum (bu ve başka örnekler için: http://goo.gl/ZGW8CM).
Tarih sorusu: “Karl Marx ve Friedrich Engels, sosyalist bir devrimin ilk önce İngiltere gibi ülkelerde olacağını tahmin ettiler. Marx ve Engels’i böyle tahmin yapmaya iten neydi ve sosyalist devrim neden Rusya’da oldu?”
Psikoloji sorusu: “Kişiliğin bireylerin Facebook veya başka sosyal medya kanallarındaki davranışını nasıl etkilediğini bulmaya yönelik bir araştırma tasarlayın. Bu tür bir araştırmada etik açıdan dikkat edilecekleri tartışın.”
Kompozisyon soruları: “Bazı politikacı, sporcu veya başka meşhur kişiler, daha önce yaptıkları veya söyledikleri yüzünden özür dilediler veya pişman olduklarını ifa- de ettiler. Özür dileme ve özrü, toplumsal ve kişisel bir eylem olarak kabul etmenin anlamını tartışın.”
“Üç tane dünya dini seçin ve bu dinlerdeki birer kutsal imajın o dindeki rolü ve kullanımını kıyaslayın.”
Gördüğünüz üzere, sorular, gerçek hayattan kopuk değil ve klasik tarzda açık uçlu sorular. Tahmin edeceğiniz üzere, soruların puanlandırılmasını da öğretmenler yapıyor.
Bizde benzer bir şey olur mu? Tartışmak gerekir. Zira “bizim kendimize has koşullarımız var”!