Bilim kurgu tarzı roman ve filmler aslında geleceğe ışık tutarlar. Günümüzden bir örnek, Nasa, Mars’a insanlı uzay aracı göndermenin daha fikri hazırlığını bile tamamlamadı. Buna karşın Mars’a insanlı uçuşları konu eden bir sürü film yapıldı.
Geçmişten de örnekler vereyim: Bilim kurgu tarzının babası olarak adlandırılan Jules Verne adını duymayan yoktur.
Adam,daha 1800’lü yılların sonunda aya seyahat etmekten, Nautilus denizaltısıyla kayıp kıta Atlantis’i aramaktan söz ediyordu eserlerinde... Yani romanlar, filmler ve diziler geleceğin senaryo halidir biraz...
***
Tüm dünyada fırtınalar gibi esen 24 dizi serisini seyrettiniz mi hiç? ABD’de CTU adlı bir anti-terör biriminin, 1 gün içerisinde, yaşadıkları anlatılırdı o dizide.
Her bölüm bir saat, her sezon da 24 bölüm sürerdi. O dizi yaklaşık 10 yıl öncesinden gelecekte terör saldırılarının nasıl olacağına dair çok sayıda fikir verdi bize.
Mesela bilgisayar ağları üzerinden bir ülkenin elektrik şebekesini ya da bir nükleer santralinin kontrolünü ele geçirmek gibi.
Tek mermi atmadan bir ülkeyi kaosa sürüklemek, üretimi ve ulaşımı durdurmak ve hatta binlerce insanı öldürmek mümkün. Ve dizinin bu kehaneti çok kısa sürede gerçekleşti.
Cia ve Mossad, Stuxnet adlı bir virüsü İran’ın nükleer program sistemine sızdırmayı başardılar.
Buşehr nükleer santralindeki bir bilgisayardan sisteme bağlı 30 bin bilgisayara bulaşan virüs nedeniyle İran, nükleer santrali belirli süre kapattı, nükleer programı aksadı...
***
Türkiye’nin uğradı siber saldırıya geçelim buradan. Öncelikle tarihin en büyük siber saldırılarından birine falan uğramış değiliz, çok daha beterleri de yaşandık.
ODTÜ bu konuda ya yanılıyor ya da yanıltıyor. Derdim bu olan değil daha beterlerine karşı hazırlıklı olma gerekliliği...
Dün de yazmıştım, siber güvenlik ve sosyal medya üzerine Türkiye’deki ilk televizyon programını yapan biri olarak çok ders çalıştım ve endişe ettiğim şeyler var...
Mesela dünyada en sıkıntılı hacker gruplar Rusya’da bulunur zira Moskova onlara ülke içinde iş yapmayın da dünya üzerinde kimi istiyorsanız hackleyin, paralarını hesabınıza geçirin diye yeşil ışık yakalı çok uzun zaman oldu.
Bizim normal olarak giremediğimiz, içinde silah, uyuşturucu ticareti, kiralık katil ilanı olan bir deep internet ortamı vardır.
Buraya özel yazılımlarla girilir her neyse bu kriminal alan da çoğunlukla Rusya hakimiyetindedir. Dolayısıyla siber güvenlik konusunu ciddi biçimde ele almak ve yeni saldırılara hazırlıklı olmak gerekir.
***
Çeşitli belgesel kanallarında dünyanın geleceğine dair projeksiyonlar yapan seriler yayınlanıyor.
Su kıtlığı, buzul çağ vesaire hepsi bir senaryo ama tüm senaryolarda sıkıntı kaosla başlıyor.
Mesela sıcak bir iklimde elektrikler gitti mi buzdolapları da gidiyor ve gıda sıkıntısı başlıyor. Zincirleme reaksiyon, bir süre sonra benzin istasyonları duruyor, ulaşım bitiyor vesaire...
Bugüne dair dizi ve filmler gelecekte savaşların cephelerde değil bilgisayar başında verileceğini gösteriyor.
Şimdiden, çok yaklaşan o döneme hazırlık yapmak lazım...