Ortadoğu meselesi çok can sıkıcı bir noktaya doğru gidiyor.
Bırakalım her türlü siyasal neden ve sonucu bir kenara, meselenin insani boyutu çok rahatsız edici; ne Ortadoğu, ne Türkiye, ne de İsrail ve Amerika kamuoyları bu trajediyi sonsuza kadar seyredemez.
Konunun bir çözümsüzlük noktasında kilitlendiği ortada.
Her meselede olduğu gibi, bu meselede de nihai çözümü üretecek kesim muhtemelen bu çözümsüzlükten en fazla zarar gören kesim olacak.
Meseleye ve meselenin ürettiği fayda ve maliyetlere Ortadoğu ile sınırlı kalmadan baktığınızda karşınıza çıkabilecek manzara mevcut çözümsüzlük girdabından dünyanın süpergücü ABD’nin en fazla etkilendiğini ve maliyetlerin faydaları büyük ölçüde aştığı bir pencereden etkilendiğini de görebiliriz.
Son on beş seneden beri öne sürülen bir görüş ABD’nin İsrail ve Ortadoğu politikasının ABD’nin ulusal/küresel çıkarları ile çakışmadığı görüşüdür.
Bu görüş iktisadi tabanını yeni ekonomi süreçlerinden alan demokratlar yani Obama için muhtemelen haydi haydi geçerlidir.
İnternetten Obama’nın 2012 kampanyasına destek veren işadamlarına bir bakın, tüm yeni ekonomiyi orada görebilirsiniz; Bill Gates yani Microsoft orada, Google orada, Yahoo orada, Facebook orada, vs.
Bu sıraladığım isimler ABD ve dünya ekonomisinin en büyükleri ve daha da önemlisi geleceğin ekonomisini temsil ediyorlar.
Bu firmaların, Microsoft’un, Google’ın Ortadoğu’nun bir ateş topuna dönüşmesinden ne çıkarı olabilir?
Olsa olsa büyük kayıplar, potansiyel kayıplar yaşarlar.
ABD’nin Ortadoğu ve İsrail politikasının ABD çıkarları ile uyuşmadığı kesin gibi; ABD çıkarını konjonktürel olarak dönemin en önemli firmalarının büyümesi olarak da okuyabilirsiniz.
Unutmayalım, çok değil, yaklaşık on sene önce iki amerikalı musevi akademisyen, Mearscheimer ve Walt İsrail Lobisi ve ABD’nin Dış Politikası isimli bir kitap yazdılar, ABD’de yayınlayamadılar, galiba İngiltere’de bir yayıncı buldular, bu konuyu yani ABD’nin İsrail politikasının ABD’nin orta vadeli çıkarları ile uyuşmadığını belirttiler, ABD’deki İsrail lobisinin ABD çıkarlarını zehirlediği tespitini yaptılar.
Ancak, ABD’deki İsrail lobisi çok güçlü ve meseleye bakışı, görebildiğimiz kadarıyla, ABD’nin bir süper güç olarak çıkarları üzerinden değil, daha sınırlı, daha dar bir çıkar tanımı ve haklı bir tarihsel travma üzerinden.
ABD Başkanları ve Kongre de bu lobiyi karşısına alamadığı müddetçe Ortadoğu sorunu kilitli kalmaya mahkum gibi duruyor.
Bu kilidi kim açabilir sorusu kanımca en önemli soru ama cevabının da gerçekçi olması şart.
Hamas, El Fetih, Suriye (Golan), meselede haklılar ama haklı olmak bu kilidi açmaya yetmeyebiliyor.
Önümüzdeki dönemde, temennim bu dönem Obama’nın ikinci döneminin ötesine taşmaz, ABD’deki yahudi lobisinin ve ABD’nin diğer sezgi sahibi kanaat önderlerinin, İsrailli entelektüellerin ABD’nin Ortadoğu politikasının, İsrail’in güvenliğini birinci dereceden gözeterek, Ortadoğu’da barış istikametinde adımlar atılması yönünde oluşmasına destek vermeleri zira bu sistemin sürdürülebilirliği mümkün değil, küresel ekonominin dinamikleriyle, ABD’nin çıkarlarıyla çelişiyor.
Paradoksal olarak Ortadoğu meselesinin kalıcı çözümünün ABD’den ve ABD’li yahudilerden geleceğini düşünüyorumçünkü yahudilerin de ön planda olduğu bilgi ekonomisi, yeni ekonomi Ortadoğu ateşinden büyük zarar görüyor ve bu zarar daha da artacak.
Arap baharı muhtemelen bu hayırlı sürecin işaret fişeği.
twitter.com/KarakasEser