Toplumsal sorunları çözmek için toplumsal başarılara imza atmış kişilerin öncülük etmesi önemlidir. Bu sayede kronikleşmiş ve aşılması imkânsız hale gelen sorunlar kolaylıkla çözüme kavuşabilir.
Kazandıkları şampiyonluk ile göğsümüzü kabartan Filenin Sultanları'na tam da bu noktada büyük bir görev düşüyor. Toplum yaşantımızı tehdit eden bir sorunun aşılması noktasında büyük bir sorumluluk onları bekliyor.
Bir cephede değil birkaç cephede birden ülkece sorunlar yaşıyor, mücadele ederek üstesinden gelmeye çalışıyoruz.
Sosyal mecralardaki nefret söylemleri, ideolojik sövgüler, ahlak sınırlarını aşan reaksiyonlar, adalet terazisinin dengesini belirleme dürtüleri, ötekileştirme vb. durumlar ziyadesiyle insanımızı sosyolojik gerginliğe itiyor.
Bütün bu sorunlar yetmiyormuş gibi bir de toplumun temel taşı olan aileye yönelik saldırılar da hiç hız kesmeden devam ediyor.
Aileyi yok etmek, mümkünse ortadan kaldırmak için yapılan saldırılar merkeze LGBT alınarak; şovmenler, şarkıcılar, ne idüğü belirsiz gazeteciler eliyle zirveye ulaşmış durumda.
Bu sapkınlıklarla dünyada olduğu gibi ülkemizde de mücadele ediliyor.
Bu mücadele süreklilik ve katılım gerektiren bir mücadele. Bu amaçla kurulan Büyük Aile Platformu geçtiğimiz yıl Saraçhane'de on binlerin katıldığı bir toplantı düzenlemişti. Daha sonra Anadolu'nun muhtelif şehirlerinde de gerçekleştirilen Büyük Aile Buluşması toplantılarının ikincisi 17 Eylül'de yine Saraçhane'de gerçekleştirilecek.
Bu toplantıya katılmak aile kurumuna değer veren her bireyin sorumluluğu olduğu gibi son günlerin kahramanları Filenin Sultanları da bu noktada inisiyatif almak durumunda.
Fazlasıyla polemik yaşandı. Başarıyı konuşmak yerine gösterilen kışkırtıcı tavırlar polemik zincirini oluşturdu.
Küresel güçler ve içimizdeki beyinsiz uşakları bu polemiği fırsata çevirerek infial oluşturma yarışına girdi.
Başarıyla ideolojiyi birleştirerek reaksiyon verenlerin sayesinde bölücülüğün çeşitli versiyonlarını gördük!
Kimin kazandığına bakmak yerine ve kazananın hangi amaçla kazandığını unutarak gösterdiği tutumlar birleştirici olmaktan da milli olmaktan da çıktı.
Mesele ideolojiyse benzer başarılarda neden böylesine bir düşmanlık gösterilmedi?
Kazananın cinsiyeti ve kıyafeti laiklik, dinsizlik ve Kemalizm forması mı?
Bu formayı bir galebe malzemesi olarak görüp tarihine ve inanç değerlerine gösterilen hiddet ve şiddet hangi ahlaka ve vicdana sığar?
İşte tam da bu sebeple Büyük Aile Buluşması ehemmiyet arz ediyor.
Toplum yaşantımızı tehdit eden bir sorunun aşılması noktasında ve kimi hamakat sahiplerinin bölücü hamlelerine yenik düşmemek adına Filenin Sultanları'na bir sorumluluk hareketi düşüyor.
Çünkü kadın, erkek, çocuk demeden bütün kesimleri hedefine alan LGBT sapkınlığına karşı çıkmak her şeyden önce adı "Kadın Voleybol Takımı" olan bir müessesenin öncelikli işleri arasında olmalıdır.
Voleybol Federasyonu bu bilinç ve şuurla mihmandarlık yapmayı onur vesilesi olarak görmelidir.
Unutulmamalıdır ki LGBT sapkınlığını yaygınlaştırmak isteyenlerin hedefinde kadınlar da var. Onları kadın ve anne olmaktan çıkarıp ne idüğü belirsiz yaratıklara dönüştürmek isteyenlere her şeyden önce kadınlar karşı çıkmalıdır.
Bu yüzden Filenin Sultanları'nı, milletimizi bölmeyi ve aileyi ifsat için yola çıkanlara karşı, milletimizin ve ailenin yanında yer alarak destek vermeleri adına 17 Eylül'de Saraçhane'de yapılacak Büyük Aile Buluşması'na davet ediyoruz.
Uşaklık yapan kimi beyinsizler gibi değil de gerçekten sporu dostluk, barış ve kardeşlik olarak görüyorlarsa, bunu teşmil etmek adına bu buluşma vesilesiyle Saraçhane'den herkese göstermelidirler.
Formalarına yapıştırılmaya çalışılan, "düşmanlığı, kargaşayı, polemiği, ötekileştirmeyi ve bir ideolojik alanın askerleri" olarak gösterilmelerinden ve görünmekten kurtulmak için, kadın olduklarının bilinciyle katılacakları bu buluşma onlar için de toplum için de altın harflerle kayda geçecektir.
Bu davet elbette sadece Filenin Sultanları'na değil.
Çocuklarının geleceğini düşünen ebeveynler için, ailesini korumakla mükellef bütün fertler için ve en önemlisi de insanlığın bekası için bu sessiz yürüyüşe ailecek iştirak edip LGBT propaganda ve dayatmasına karşı tepkimizi dünyaya duyuracağız.
Aile kurumunu önceleyen, değer veren herkes şimdiden programını yapmalı ve 17 Eylül'de Saraçhane'deki yerini almalıdır.