Soykırım yaşanmıştır” demek düşünce özgürlüğü “Soykırım yaşanmamıştır” demek suç. Bu önermeyi Bosna’da yaşananlara dair kural haline getirdiğimizi bir düşünün.
Bir sürü ülke ayağa kalkar, fikir özgürlüğünden bahseden açıklamalar yapar.
Peki Bosna için fikir özgürlüğü aklına gelenler, 1915 Ermeni soykırımı iddiaları söz konusu olduğunda neden farklı davranıyorlar?
***
Brüksel Meclisi Milletvekili Mahinur Özdemir 1915 olaylarını soykırım olarak tanımadığı için partisinden ihraç edildi.
Partinin adı cdH, yazılışı bir garip ama adının açılımı, Demokrat Hümanist Merkez Parti.
Çok kültürlülüğü savunan, listelerinde çok sayıda Müslüman adaya da yer veren bir partinin aldığı bu karar oldukça garip.
Daha garip olanı dünyayı okuma şekilleri. Uluslararası arenada soykırım kabul edildi diyorlar ama bu iddiayı kabul eden ülke sayısı etmeyen ülkelerin neredeyse 3’te 1’i.
***
Şu an dünya üzerinde yaşayanların yarısından çoğunun canlı şahidi olduğu Bosna’yı ya da Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da yaptıklarını görmezden gelip şu an kimsenin hayatta olmadığı bir olaya dair karar verilmesi elbette tartışmalı.
Hataya düşmemek lazım, burada 1915’te olanları değil düşünce özgürlüğü anlayışını sorgulamamız gerekir.
Bakın İsviçre’de “soykırım yoktur” demeyi suç haline getiren karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden döndü.
Yani doğru ya da yanlış, kimsenin düşüncesini açıklama hakkını elinden alamazsınız.
Parti disiplini diyenler çıkabilir, partilerin disiplini tarihi olaylara bakış üzerinden değil mevcut sorunlara karşı bulduğu çözüm önerileri üzerinden oluşur.
***
Uzun lafın kısası şu: “Tarihe benim gözümden bak, benim anlayışımı kabul et” diyen bir parti adında istediği kadar hümanist ifadesi taşısın dikta mantığında olan bir partidir.
Bu mantığa karşı 1915 tezlerini tekrar etmek yerine fikir özgürlüğüne vurgu yapmak gerekir...