FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) geçtiğimiz hafta bir ülke sıralaması yayınladı.
Bu sıralama FIFA’ya bağlı 207 ülkenin küresel futbol başarısını gösteriyor.
Bu sıralama bu sütuna içeriklerini sığdıramayacağım bir dizi kriter üzerinden yapılıyor.
İspanya 1507 puan ile birinci sırada.
İspanya’yı Almanya, Arjantin, Kolombiya, Portekiz, İtalya gibi ülkeler izliyor.
Almanya’nın puanı 1318.
Brezilya onuncu sırada ve puanı 1102.
Türkiye bu sıralamada 677 puanla 43. sırada bulunuyor.
Bu sıralamamızı nasıl buluyorsunuz?
Malum, bizim ülkemizde mukayeseli tartışmalar pek, yapılmaz, sevilmez.
Başarı ya da başarısızlığı kendi içimizde, kendimizi yine kendimizle mukayese ederek ölçmeyi daha fazla benimsemişizdir.
207 ülke içinde 43. sıra bence futbol için çok parlak bir sıralama değil.
Ama, başka alanlarda, mesela, Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Endeksi sıralamasında, rekabet endeksi sıralamasında, vs. durumumuz daha parlak değil.
Futboldaki yerimiz bence nispi olarak iyi ama yine de 43. sıra içime sinmiyor.
Çünkü, futbol piyasası Türkiye’nin dünyaya en entegre olmuş piyasası.
Fiyatların dünya fiyatlarına en çok yaklaştığı piyasa da yine bu piyasa.
Galatasaray’ın UEFA şampiyonluk başarısı gibi bir büyük başarı mukayeseli olarak başka sektörlerde pek yok.
Mesela, Türkiye’de üretilen bir araba o sene Avrupa’nın en iyi arabası seçilemiyor.
Türkiye’de üretilen bir bilimsel makale de pek Avrupa’da ya da dünyada en fazla referans verilen makale seçilemiyor.
Futbol nispi olarak başarılı bir sektörümüz.
Benim itirazım sıralamamızın daha iyi olabileceği konusuna.
Futbolun dışa en açık sektör oluşu kanımca bu küçük ve nispi başarıda en temel faktör.
Yazımı bitirmeden bir noktayı da hatırlatmak istiyorum.
İspanya’yı, Almanya’nın, Brezilya’nın önüne taşıyan bir teknik direktör var son senelerde, ismi Vicente del Bosque.
Hatırlıyoruz, tanıyoruz değil mi?
Dünyanın en başarılı teknik direktörlerini ülkeden kovmada üzerimize yok doğrusu.