Rahmetli Necmettin Erbakan millici, yerlici bir liderdi.
Emperyalizme karşıtlığıyla bilinirdi.
Yerli, milli sanayimizi kurmamız, bunun yanında kendi tankımızı, silahımızı yapacak harp sanayimizi kurmamız için çırpınırdı.
Bu konuda projeleri vardı.
Sık sık beni Ankara Ayrancı’daki evine yemeğe davet eder; yemek boyunca projelerinden, hayalindeki Türkiye’den bahsederdi.
Bir keresinde evinin bulunduğu apartmana ben girerken Tayyip Erdoğan çıkıyordu; onunla kapıdaki ayaküstü sohbetimiz çok kısa da olsa çok keyifliydi.
Ben o sıralarda sol bir gazetede yazmaktaydım; Necmettin Erbakan bana “Sen bizim soldaki millicimizsin” derdi.
İkimizin de emperyalizm karşıtı oluşumuz, ikimizin de millici, yerlici oluşumuz, aramızdaki dostluğu derinleştirip kökleştirmişti.
Evet, Necmettin Erbakan emperyalizm karşıtı, millici, yerlici bir liderdi.
Sonuçta millet onu başbakan yaptı.
Peki bu millici, yerlici başbakana Atatürkçü generaller ne yaptı?
O zamanki Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, Başbakan Erbakan’ın huzurunda “Rakı getirin ulan” diyerek onu kendince aşağılamaya kalkıştı.
Bir diğer general Osman Özbek ise “Pezevenk” diyerek ona olmayacak hakareti yaptı.
Adını anmak dahi istemediğim bir başkası da Genelkurmay koridorunda, sokak kabadayıları gibi, ona omuz attı.
Atatürkçü generaller Başbakan Erbakan’a sadece bunları yapmakla da kalmadı.
Onu iktidardan uzaklaştırmak için 28 Şubat darbesini yaptı.
Necmettin Erbakan iktidarda ancak bir yıl kalabildi; Atatürkçü generaller onun iktidarına daha fazla hayat hakkı tanımadı.
Bu Atatürkçü generaller devlette millici, yerlici kadrolara da hayat hakkı tanımadı.
Peki bu Atatürkçü generaller millici, yerlici kadrolara hayat hakkı tanımazken kimler devlette kadrolaştı?
Bugün devletin, ülkenin başına bela olan Fetullahçılar devlette kadrolaştı.
Bilindiği gibi Necmettin Erbakan Fetullah Gülen’i, Fetullah Gülen de Necmettin Erbakan’ı sevmezdi.
Nitekim Fetullah Gülen, Necmettin Erbakan’ı başbakanlıktan uzaklaştıran 28 Şubatçı generallere destek vermişti.
Fetullah Gülen, Aydın Doğan’ın önce Kanal D’sinde, ardından da Hürriyet gazetesinde Erbakan Hükümeti’ne, “Hükümet etmeyi beceremediniz; gidin” diye seslenmişti.
Belli ki bu da 28 Şubatçı generallerin çok hoşuna gitmişti.
Fetullahçılar da fırsattan istifade devlette kadrolaşmaya hız vermişti.
Bakın 6 Eylül tarihli Sözcü gazetesinde yayınlanan röportajda eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, millici, yerlici lider Necmettin Erbakan’ı başbakanlıktan uzaklaştıran 28 Şubat darbesi için “28 Şubat bir hataydı” dedi.
Özden Örnek gibi Balyoz davasında yargılanan başka subaylar da Atatürkçülük, laiklik adına yapılanların Fetullahçıların işine yaradığını belirtti.
Gerçekten de Atatürkçülüğü koruyup kollama adına yapılan 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar darbeler Fetullahçılara yaradı.
Hele 28 Şubat darbesi, onların devlette kadrolaşmalarına hız kazandırdı.
Necmettin Erbakan’ın temsil ettiği “Milli Görüşçü” kadroları dışlayalım derken, devlete gayri millici, Amerikancı, Fetullahçı kadrolar iyice yerleşti.
Ve işte 15 Temmuz emperyalist darbe girişimini o kadrolar gerçekleştirdi.
Öyleyse bunun baş suçlularından biri Atatürkçülüğü koruyup kollamak adına millici, yerlici kadroları devletten dışlayan darbeci generaller değil mi?