2014’te MİT TIR’larına baskınla başlayan FETÖ kumpası, 29 Mayıs 2015’te Cumhuriyet gazetesinde devam ettirildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Haziran 2017 günü, bu dosyayı Can Dündar’a veren Enis Berberoğlu’nu, 25 yıl hapis cezasına çarptırdı ve salonda bulunan Berberoğlu, Maltepe Cezaevi’ne gönderildi.
O gün kararı 24 TV’de değerlendirirken, “Enis beyin bu dosyayı Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile Can Dündar’a ulaştırdığını düşünüyorum. 7 Haziran öncesinde de gördüğümüz gibi FETÖ ile yakın işbirliği içindeki Kılıçdaroğlu için bu çok normal” demiş, bu ucuz politikanın yakında deşifre olacağını ifade etmiştim.
Ramazan’da yollara düştü
Olağanüstü toplanan CHP MYK’dan, “Kılıçdaroğlu’nun, Enis Berberoğlu’na destek (!) için Maltepe Cezaevi’ne yürümesi” kararı çıktı ve Kemal bey, Ramazan’ın 20. günü yollara düştü.
Çünkü acelesi vardı.
Kararı duyan herkes, “Kılıçdaroğlu’nun bundan haberinin olmaması mümkün değil” diye düşünecekti.
Zihinler, acilen bu flaş karara (!) yönlendirildi.
Yandaş medya takviyeli yürüyüşün 19. gününde yine 24 TV’de “Bu konu araştırıldığında CHP’nin FETÖ bağlantısı ortaya çıkacak” demiş ve eşlik eden meslektaşlarımızın, “Kılıçdaroğlu’nun kaç ayakkabı eskittiğini” bırakıp, “O görüntüleri Berberoğlu’na kim verdi” diye neden sormadıklarını sormuştum.
Adaletin üzerine yürüdü…
Yürüyüş 9 Temmuz’da Enis Berberoğlu’nu cezaevinde ziyaretle sona erdi.
“Casusluk suçunu Enis Berberoğlu’nda sabitleyerek asıl suçluyu gizleme yürüyüşü”, yandaş medya tarafından “Ezber bozan eylem” olarak pazarlandı.
Bu gerçeği o gün, “Kılıçdaroğlu, ‘Enis Berberoğlu’na destek’ gerekçesiyle acilen başladığı bu yürüyüşle, aslında suçun Enis beyde sınırlı kalmasını sağladı” şeklinde tekrar dile getirdim.
12 Temmuz tarihli yazımda ise “üç hafta boyunca sadece bu yürüyüşün konuşulması için her şeyin yapıldığını ve ‘casusluk’ suçunun Enis Berberoğlu üzerinde sabitlendiğini” ifade ettim.
Açıkta duran bu bağlantıyı araştırmacı gazetecilerimiz nedense hiç kurcalamadı.
O’na dokunulamaz mı?
İşin garibi yargı da “azmettirici” ile ilgilenmedi.
Hatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Haziran günü TİM Genel Kurulu’nda Kılıçdaroğlu’na, “Yargı yarın sizi de bir yerlere davet ederse şaşmayın” dedi ama kimse davet etmedi.
Hani yargı, Erdoğan’ın talimatıyla hareket ediyordu?..
***
Şimdi her şey daha da netleşti.
Dünkü Star’da, Kılıçdaroğlu’nun bu dosya ile önce, aday yapılmayınca ötmeye başlayan Eren Erdem’in Karşı gazetesini, sonra Zaman’ı ziyaret ettiğini ve bundan 12 gün sonra da CHP’ye Karşı’dan gelen dosyanın, Cumhuriyet’te manşet olduğunu yazdık.
Ve tekrar soruyorum:
Enis Berberoğlu’nun yaptığı “suç” ise “asıl suçlu” neden yargılanmıyor ve “Bu FETÖ dosyasını kimden aldın” diye sorulmuyor?
FETÖ’nün siyaset ayağını neden kimse merak etmiyor?