Küresel bir salgının bize ulaşmaması elbette mümkün değildi.
Şimdi yas günlerindeyiz.
Matemimiz var.
Bir yanda var gücümüzle virüsle mücadele ederken öbür yanda sağda solda kümelenmiş paralelci hainlerin saldırılarıyla uğraşıyoruz.
Matemimize saygı duymuyorlar.
İnançlarımıza karşı saygısız davrananlardan tutunuz da bu ülkeyi tekrar gezi benzeri bir kaosun içine sürükleyip iktidar devirmeyi amaçlayan çakal sürülerine varıncaya değin bir dizi paralel virüsle karşı karşıya bulunuyoruz.
Fırsatı ganimet bilen leş kargaları gibiler.
Dışarıdan ve içeriden üstümüze üşüşmeye başladılar.
Biz yasımız var, matemimiz var, acil kurtarmamız gereken canlarımız var deyip siyaset konuşmayı bile ertelemişken, ona buna cevap vermeyi bile yakışıksız bulurken onlar cümleten saldırmaya başladılar.
Yalanın bini bir para.
Dedikodunun ve tezviratın da...
Yalan-yanlış haberlerle halkımızı kışkırtma senaryoları tam gaz.
Provokasyon ve tahrik ahlaksızca...
Korku ve panik aşılıyorlar.
Bilim ve inancı karşı karşıya getiriyorlar.
Bilim üzerinden inançlarımıza namertçe saldırıyorlar.
Sanki hükümetimiz virüs salgınına karşı bilimle değil de duayla tedbir almaya kalkışıyor algısı oluşturmaya çalışıyorlar.
Hükümetimizin bilimin ve tıbbın tüm imkanlarını nasıl seferber ettiğini gördükleri halde içlerindeki marazı açığa vurmaktan kaçınmıyorlar...
Duadan rahatsızlar...
Dualarımız ve değerlerimiz onları rahatsız ediyor...
Bu beylerin mantığına göre bilimin ve aklın merkezi sayılan Avrupa’da salgının niye had safhada olduğunun bir izahı yok...
Oralar bilim yerine duadan medet umdukları için mi salgının yayılma merkezleri oldular?
Bu ülkenin hainleri hakikaten benzersizler...
Bir başka ülkede bulamazsınız onlardan...
Onları COVİD-20 olarak tanımlayan Ahmet Hakan’a hak vermemek mümkün mü?
Minarelerimizden okunan dualardan fena halde rahatsızlar bunlar...
Başörtüsünden duydukları nefreti ahlaksızca kusmaktan geri durmayacak kadar saldırganlar.
Neymiş bir öğretmen başörtüsüyle nasıl ders verebilirmiş!
Başı açıkla başı kapalı arasında ayrım gözeten ve o gencecik başı kapalı öğretmenimizin şahsında inançlarımıza kin kusan birilerinin akıl ve ruh sağlığından kuşku duyulur…
Hepsini izliyoruz çekildiğimiz evimizden.
Hepsini bir bir not ediyoruz millet olarak.
Onlar gibi olmayacağız elbet...
Onlar gibi olursak kaybederiz.
Sabır günlerinden geçiyoruz.
Zannediyorlar ki türlü kılıklara girmiş FETÖ’cülerin bu matem günlerimizde neyi tezgahladıklarının farkında değiliz.
Bilsinler ki KHK üzerinden tekrar sistemin içine yerleştirmek istedikleri virüslerin de farkındayız, sokaklardan tekrar iktidar devşirme senaryolarının da...
Suret-i haktan görünen “sokağa çıkma yasağı”na iliştirdikleri “İşi silahlı kuvvetlere havale edelim!”li sıkıyönetim çağrılarıyla neyi amaçladıklarının da...
15 Temmuz’da başaramadıklarını Korona günlerinde başarabileceklerini sanıyorlarsa 15 Temmuz’dan bin beter bir cevapla karşılaşacaklarını unutmasınlar.