Bütün darbelerin sorumlusu olan “genetik darbeciler”le yandaşlarının, 15 Temmuz sonrasında FETÖ’ye, “Amerikan uşağı darbeciler” diye tempo tutmaları kafaları karıştırmıştı.
İyi de, sözcülüğünü yaptığınız ulusal darbeciler “kimin çocukları”ydı?..
Derken 15 Temmuz’dan sonra ilan edilen OHAL sayesinde, devletteki FETÖ enfeksiyonu kurutulmaya başlayınca, 28 Şubat davalarının nasıl sabote edildiği de ortaya çıktı.
Meğer genetik darbecilerin hesap vermesini FETÖ militanı yargı mensupları engelliyormuş.
“60 müebbet”ten, hormonlu “FETÖ kumpası” üretmeye çalışan darbeci kalıntıları, alın size “organik FETÖ kumpası...”
Bunlar unutulur mu?
Gelelim, unuttuğunuz 28 Şubat’a!..
Hani şu, gerçek vatansever insanlara etmedik zulmü bırakmadığınız günlere...
Siz orduevlerinde kadeh tokuştururken, vatan uğruna canını veren kahramanları doğuran anaları, sırf “başörtülü” diye oğlunun törenine sokmadığınız günler.
Bırakın TSK’yı, kamu-özel demeden her köşeye zulüm olup yağdırdığınız, sizden brifing almayan gazetecileri işten attırdığınız, size yandaşlık yapmayan kurumları “yeşile boyayıp” harcadığınız günler.
Bunları hatırlamıyor musunuz?
Bunların hesabını sormak niye “FETÖ kumpası” oluyor?
Zaten sırf “Kudüs Müslümanlarındır” dediler diye Sincanlıların üzerine tankları da ben yürüttüm!
Siz, FETÖ partnerinizin himayesinde soruşturmalardan sıyırırken, 20 yıl önce kumpasla hücreye attığınız masumlar hâlâ gün ışığına kavuşmayı bekliyor, farkında mısınız?
“Cemaat”i görmediler!
Geç de olsa bu hıyanetlerinizden hesap sorulması “FETÖ kumpası” öyle mi?
Peki...
Düşmanları bırakıp dindarlara “düşman” diye sardığınız, din ve dindarlık adına en küçük kırıntı gördüğünüz herkesi ezip geçtiğiniz o günlerde, adını “cemaat” koyan, “hizmet” adına milleti soyan, “himmet”le holdingler kuran ve devleti örümcek gibi saran bu gerçek mürtecilere neden dokunmadınız?
Onu bırakın, linç edeceğiniz dindarların listesini kimden aldınız?
Bu nasıl bir “irtica ile mücadele” ki, sadece dinini yaşayan insanları boy hedefi seçtiniz ama dini alet ederek orduyu ele geçirmek isteyen gerçek mürtecileri himaye ettiniz.
Dindarların yedi ceddini araştırırken, elinde rakı şişesi ve kolunda “furuattan kurtulmuş” gözdesiyle salına salına önünüzden geçip; dindarlardan boşalttığınız yerlere yürüyen takıyyecileri görmediniz mi?
Yoksa, “Beceremediniz, artık bırakın” manşetlerine yansıyan “ılımlı ilişki”niz öyle mi gerektiriyordu?
Darbeci kardeşler...
Boşuna çabalamayın, daha ilk samimiyet testinde çuvalladınız.
15 Temmuz’dan sonra “darbeci FETÖ’cüler” nutku atanlar şimdi utanmadan kırk yıllık darbecileri savunuyor.
Bugün, “28 Şubat engellendiği için FETÖ azdı” diyenler, baş mürteci Gülen’e neden dokunmadılar ve iki yıl uzaktan himaye ettikten sonra ABD’ye teslim ettiler?
Bu mu sizin FETÖ karşıtlığınız?
Hâlâ farkında değilsiniz ama millet artık bu ucuz oyunları yemiyor.
FETÖ ile “darbe tahterevallisi” oynuyorsunuz.
28 Şubat’ta, masum insanları atarak boşalttığınız yerleri, FETÖ darbecileri doldurmuştu, siz de 15 Temmuz’dan sonra FETÖ hainlerinden boşalan yerleri doldurma derdindesiniz.
Nitekim 15 Temmuz’dan sonra, yerine göz diktiğiniz nice masum insanları, FETÖ’cü damgasıyla atmaya çalıştınız.
O medya yine aynı...
Bu arada...
28 Şubat’taki operasyonların medya ayağı, şimdi de yargıyı engellemeye yönelik bu çirkin kumpası görmezden gelerek desteğini sürdürüyor.
Bu kumpası görmüyorlar (!) ama 15 Temmuz kahramanlarına getirilen yargı kalkanını delmek için kampanya yapıyorlar.
Neden acaba?..
Milletin gözünü korkutarak, genetik darbecilere karşı koymalarını engellemek için olmasın...